Bakara-makara! Makarna, fakir fukara-garip gureba!

Allah, din, kitap, iman, Bakara, ayet okuyan bir milletvekilimizin adaylığı döneminde söylediği sözler düştü önüme!

Cenab-ı Allah’ın Milletvekili adaylığı nasip ettiği vekilimiz, vatandaştan oy isterken şunları söylüyordu;

“Benim bütün endişem şu. Evet arkadaşlarımız artık vekilimiz diyebiliriz diyorlar ama inşallah Allah’a yemin olsun ki; tek derdim şu: Vekil olmak benim hayat kalitemde bir şey değiştiremez çünkü Elhamdülillah Cenab-ı Allah bize nasip etmiş. Ben istediğimi yiyorum, istediğimi giyebiliyorum. Böyle bir nimetim var. Biz şimdi paralarla pullarla Allah muhafaza. Bizim derdimiz şu: Biz ekstradan buradan bir maaş alacağız, vekillik maaşı. Bak işin içerisine maaş girdi şimdi. Endişem şu: Ya Zonguldak’ıma karşı, ya ülkeme karşı bunun görevi bir hakkını yerine getiremezsem diye… Bunu da ilk kez burada söylüyorum. Vallahi de billahi de bunu düşünüyorum ama şu can şu bedende bulunduğu sürece, şu bizdeki Zonguldak aşkı, Ereğli aşkı olduğu sürece emrinizdeyiz inşallah”

Ne demiş; Elhamdülillah, Cenab-ı Allah, vallahi, billahi, tallahi, Zonguldak aşkı, Ereğli aşkı!

Cenab-ı Allah’ın izniyle Milletvekili olunca ne yapmış?

Bu zenginliğin içinde, çocuğuna şirketinde iş-maaş verememiş!

Torpille ERDEMİR’e işe koymuş!

Yine Cenab-ı Allah’ın izniyle Milletvekili olunca iş isteyen vatandaşa ne demişti;

“Ben kimsenin Hak’kına girmem, kimseye torpil yapmam. Cenab-ı Allah’a hesap veremem, ben Zonguldak’ımıza hizmet için seçildim”

Küçük kardeşinin evini izinsiz kullandığı için ihbarla elektrikleri kesilen bu milletvekili için; Kardeşine bile torpil yapmaz, gazeteciler kumpas kuruyor” diyorlardı demi!

Cenab-ı Allah, sizi endişelerinizle, sözlerinizle sınıyor!

Kibrinizle, yaptığınız haksızlıklarla, hak etmeden geldiğiniz makamlarla…

Bakara’yı makara, makarayı makarna diye millette yutturduğunuz için sizi sınıyor olabilir mi?

Hani haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandı?

 

Kaç tane but dağıtacaksınız onu anlatın!

Ankara BB Başkanı Mahsur Yavaş, ailelere et desteği verdiğini söyleyince rakibi Turgut Altınok “Bizde but desteği veriyorduk” dedi.

Pirinç, makarna, kömür yardımı rekor seviyeye ulaştı!

Döner keserken poz veriyorlar!

Simit dağıtırken gururlanıyor!

Sabah namazını kılarken poz veriyorlar!

Zonguldak’ta da durum farklı değil!

Cuma’yı Uzun Mehmet Cami ile kutluyorlar!

Çorba çeşmelerini basına servis ediyorlar!

Cumhur İttifakı adayı olunca Şehit Mezarlığındaki duadan medet umuyorlar!

Siyasetin evrildiği noktayı görüyor musunuz?

Halkın düştüğü, düşürüldüğü durumu?

Türk halkı sadaka siyasetine alıştırıldı!

Ne kadar sadaka, o kadar destek!

Ne kadar but, o kadar seçmen!

Utanç verici değil mi?

Adayların sırtındaki Columbia mont 10 bin ila 17 bin TL!

Ayağındaki pabucu 5 bin ila 10 bin TL arasında!

Onların bir pabucu ile emekli bir ay geçiniyor!

Politikacıların, çoluğu-çocuğu, geçimi, arabası, evi, tatili, yatırımı, birikimi, gizli ortaklıkları, mal varlıkları, külçe altınları vs. saymıyoruz bile!

Fakirlerin, zenginleri alkışa tuttuğu akıl almaz bir çağ yaşıyoruz!

Halk “Çalıyor ama bir şeyler yapıyor” diyor ya…

Derken, yine sosyal medyada bir muhtar, minik bir çocuğun kıyafet desteğine ihtiyacı olduğu anonsunu yapıyor!

Neyse ki, aramaya fırsat kalmadan, bebeğin ihtiyaçlarının karşılandığını öğreniyoruz!

Neyse konu nerden nereye geldi!

Belediye bütçesini üzerine geçiren Başkan adaylarının halktan çaldıklarının 5/1’ini halkı kandırmak için kumanya yardımı vs. olarak geri ödeyeceği bir seçimin daha arifesindeyiz.

O yüzden proje anlatmanıza gerek yok!

Askıda ekmek projeniz var mı?

Kaç tane but dağıtacaksınız?

Kolide zeytinyağı da olacak mı?

Salça, zeytin, makarnayı unutmayın ha!

Kendinizi de, fakir fukara-garip gurebayı da yormayın!

Seçilince, çocuğunuzu, yakın, akraba ve hısımlarınızı devlet dairelerine doldurmaya devam edersiniz!

Ayağınıza toz değmesin, mideniz doysun, başınız göğe ersin inşAllah!

Amin!
 

Günün sözü:

Rüşvetçi politikacıları, düzenbazları, hırsızları ve hainleri seçen halk, kurban değil, suç ortağıdır

(George Orwell)