Ben diyorum ki, köprünün hurdası boğazlandı!

O diyor ki, şehir nefes aldı!

Ben diyorum ki, Köprünün projesi elinde, çıkar!

O diyor ki, hocaya sorduk!

Ben diyorum ki, kimi kandırıyorsun!

O diyor ki, al sana ayarladığımız, ayarsız kantar fişleri!

Ben diyorum ki, yalanı bırak!

O diyor ki, elimde Mustafa var!

Ben diyorum ki, Mustafa’yı kandırmayı bırak!

O diyor ki, ben tilki gibi kurnazım!

Ben diyorum ki, tilkiyle çakalı karıştırıyorsun!

O diyor ki, aynı soydan geliyoruz!

Ben diyorum köprü boğazlandı, onlar diyor ki yandı İnağzı!

Ama bu hikaye burada bitmez!
 

Plan bükücü!

Plandemi ile milleti aşıdılar, aşıya zorladılar!

Kalp krizi, felç, beyin kanaması ile patır patır düştü insanlar.

Turbo kanser türedi…

Bizim ülkemiz hariç tüm Avrupa ülkelerinde sağlığını kaybedenler, anayasal haklarını kullanıyor.

Plandemiyi büküyorlar!

Fakat Türk insanı yediği zoka ile yaşam mücadelesi veriyor, değil mi?

Zonguldak siyasetinde de acayip bir plandemi dönüyor ta en başından beri!

O plana göre; Sütlacın başında oturan İl Başkanı olacaktı.

Ama sonra bir el devreye girdi, o planı büktü!

Masada kaldı iki kişi…

Biri ankette, diğeri minderde!

Hakem, 7 Ocak’ta düdüğü çalacak!

Bekleyip göreceğiz!
 

Elinde viski, belinde silah!

Ömer Hayyam bin yıl önce yazmış.

Demiş ki;

Bir elinizde kötülük

Bir elde Kuran…

Bir helaldir işiniz, bir haram..

Şu yarım yamalak dünyada, ne tam kafirsiniz, ne tam Müslüman!

Bakıyorsun adam yöneticilik yaptığı kenti Teksas’a çevirmiş, kovboyculuk oynuyor…

Bir elinde viski-kumar, bir elinde işe aldığı sevdiği kadın, belinde silah…

İş adamının hurdasına çöküyor, hurdacıyı dövüyor!

Yeğenleri üzerinden kaçak ocak işletiyor!

Kiraya veriyor, işletme komisyonu alıyor!

Kepçeyi veriyor, cebine atıyor!

Sorsan bir maaşla geçiniyor, çoluk çocuğu X5’lere biniyor…

Haydut deyince kızıyor, soranlara yalan söylüyor!

AK Parti binasına GBT sorgulaması yaptırmadan giremezsin mesela…

Bunlar aday adayı oluyor!
 

Yahudi kafası!

Papazın Biri,

Uzun süredir ahbaplık ettiği Haham'a,

"Bana Tevrat'ı öğretmenizi isterim" der...

Haham, olmaz der,

"Sen Yahudi doğmadın, kafan Yahudi gibi çalışmaz.

Tevratın kelamını anlaman mümkün değil..."

Papaz ısrar eder,

Haham razı olur, ama bir koşulu vardır:

"Soracağım soruya doğru yanıt verebilirsen, öğretirim"...

Papaz, "Kabul" diye yanıtlar. "Sor Bakalım.!"

Haham:

"İki adam bir bacanın içine düşerler.

Biri kirli, öteki tertemiz çıkar. Hangisi yıkanır?"

Papaz,

"Bundan kolay ne var?" diye atılır.

"Kirlenen yıkanır, temiz kalan yıkanmaz."

Haham içini çeker,

"Sana Tevrat'ın kelamını asla anlamayacağını söylemiştim! Doğrusu tam tersi...

Temiz kalan adam ötekinin kirlendiğini görünce, kendisinin de kirlendiğini sanıp yıkanır.

Kirlenen adam ise karşısındakini temiz görduğü için kendisini de temiz sanıp yıkanmaya gerek duymaz"...

Papaz, kafasını kaşır.. 

"Bak bu aklıma gelmemişti.

Peki Bir soru daha sorar mısın..?"

Haham aynı soruyu yeniden sorar:

"İki adam bir bacanın içine düşerler.

Biri kirli, öteki temiz çıkar. Hangisi yıkanır?"

Papaz, doğru yanıtı artık bildiğinden emin,

"Temiz kalan ötekinin kirlendiğini görünce kendisinin de kirlendiğini sanıp, yıkanır.

Kirlenen, ötekini temiz gördüğünden kendisini de temiz sanıp yıkanmaz.!"

Haham, başını sallar...

"Yine yanıldın.! Sana söylemiştim, asla anlamayacağını...

Temiz kalan adam aynaya bakar,

Temiz olduğunu görür, dolayısıyla yıkanmaz...

Kirlenen aynaya bakıp kirlendiğini görünce,

gider yıkanır."

Papaz itiraz eder: ..

"Ayna nereden çıktı.? Bana ayna var demedin ki..."

Haham, parmağını sallar:..

"Seni uyardım,

Bu kafayla Tevrat'ın kelamını kavrayamazsın...

Tevrat'ı anlamak için her olasılığı düşünmelisin."

"Peki, peki" diye inler Papaz...

"İzin ver, bir kez daha şansımı deneyeyim...

Başka bir soru sor.!"

"Son Kez Soruyorum" der, Haham:

"İki adam, bir bacadan içeri düşerler.

Biri temiz, öteki kirli çıkar. Hangisi gidip yıkanır?"

Papaz, "Artık her olasılığı biliyorum" deyip,

bir solukta sıralar:

"Eğer ayna yoksa, temiz kalan ötekini kirli görüp kendisinin de kirlendiğini düşünerek gider yıkanır...

Kirlenen temize bakıp kirlenmediğini düşünerek, yıkanmaz. Eğer ayna varsa, temiz kalan aynaya bakıp temiz olduğunu görür, dolayısıyla yıkanmaz...

Kirlenen aynaya bakıp kirini gördüğü için yıkanır!"

Haham başını sallayıp, cık cık yapar:..

"Hayır, sana söylemiştim, kafan Yahudi kafası değil,

Tevrat'a basmaz..!

Şimdi, Söyle bana,

Aynı bacadan içeri düşen iki adamdan birinin kirlenipte,  ötekinin temiz çıkması mümkün müdür?

Kıssadan hisse;

Bu yollarda beraber yürüyüp, beraber ıslandıklarınız kirlendi ama siz temiz kaldınız, öyle mi?

(Alıntı)