Özel Kalem Müdürü Buğra Özçelik’in Zonguldak Belediyesindeki bir işçiyi boks torbası gibi dövmesinin ardından Zonguldak Belediyesi ve Selim Alan’ın 5 yılını konu olan kısa videolar hazırlama kararı vermiştim.
Bu konuda oldukça yetenekli Lens Medya sahibi gazeteci kardeşim Ergin Özkul’dan teknik destek istemiştim.
Sağ olsun beni kırmadı, emeğinin karşılığında kısa sürede basında çıkan haberleri derleyerek küçük hatırlatmalar yaptığımız bir video hazırladık.
Ortaya külhanbeyi gibi bir şey çıktı!
Fevkani Köprüsünü ve şaibeleri 3-5 dakikaya sığdırabileceğimiz bir kısa video daha hazırlayacağız.
Sonra hizmetlerle ilgili bir video daha hazırlamayı düşünüyorum.
Keşke imkan ve zaman olsa, tüm Belediye Başkanları için haber özeti gibi, hatırlatma ve arşive atmak için hazırlayabilsek…
Kısa bir video da taciz ve yolsuzluk iddialarıyla gündeme geldiği için İYİ Parti’nin rozet takmaya hazırlandığı Gülüç Belediye Başkanı Gökhan Mustafa Demirtaş için hazırlayacağız.
Birkaç güne hazır olur…
Rozet takılırken, İYİ Partililer seyrederken büyük keyif alacaklarından eminim…
Kim bilir, vaktimiz olursa 73 yaşındaki dedeyi de filme alırız…
Aslında otopark kayıtlarını elde etsek, EKS’yi de kısaca anlatır, bu kadar yorulmayız…
Hiç dedi şeytan!
Eşek ağaca bağlıydı.
Şeytan bunu gördü, geldi ipi çözdü!!
Eşek komşunun bostanına girdi, kurusundan yeşilinden yemeye başladı.
Bostan sahibi çiftçinin karısı bunu gördü, çok kızdı.
Evden tüfeği aldı ve eşeği öldürdü.
Tüfek sesini işiten eşeğin sahibi geldi, baktı ki eşeği öldürülmüş, sinirlendi tabii, çekti tabancayı çiftçinin karısının üzerine boşalttı kurşunları.
Çiftçi kasabadan dönünce baktı karısı öldürülmüş, o da eşeğin sahibini öldürdü.
Eşeğin sahibinin oğlu babasını öldürülmüş bulunca, kaptı tüfeği, bostan sahibini ve oğlunu öldürdü.
Bu kargaşanın haberi tarla sahibinin ailesine ulaşınca hepsi aldılar silahları, eşek sahibinin evini bastılar, evde kim varsa hepsini öldürdüler, ne var ne yok parçaladılar, evi yaktılar.
Şeytana soruldu;
- Yahu sen ne yaptın?
- Hiiiç, dedi şeytan. Ben sadece eşeği saldım!
AK Parti’nin Zonguldak’ta başına gelen de budur!
Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan, ortalığı yangın yerine çevirmeye çalışıyor…
Gördüğüne ateş ediyor…
Görmediğine haber gönderiyor!
Anketlerde Özcan Ulupınar’ın kendisine 3 kat fark atmasını hazmedemiyor.
Özcan Ulupınar’a destek veren ZONSİAD Başkanı Nejdet Tıskaoğlu’nu hazmedemiyor…
Kendisini istemeyen partilileri hazmedemiyor…
Temayül yoklamasında aday adayı olmamasına rağmen Özcan Ulupınar’ın çıkmasını kabul etmiyor…
Zonguldak, Selim Alan’ı istemiyor!
Bu kadar net!
Göz göre göre AK Parti’ye ihanet ediyor…
Keşke bunları zamanında düşünseydi.
Keşke, millete caka satarken bunları düşünseydi…
İşçisini, memurunu tehdit etmeseydi.
İşçisini Özel kalem Müdürüne dövdürmeseydi!
Teşkilat üyelerine kumpas kurmasaydı!
Vatandaşı makamından kovmasaydı!
Belediyeyi derebeyi gibi yönetmeseydi!
Milletin gözü önünde köprünün hurdasını peşkeş çekmeseydi!
Tonajı bilmez, külçeyi soracaksın!
AK Parti Belediye Meclis Üyesi Müteahhit Bünyamin Babaiban Fevkani Köprüsü’ndeki hurdanın 1.200 ton olduğunu söylemişti.
İddiaya göre ZBEÜ’nin raporuna göre 1.500-1.800 ton arası rapor tutuldu.
Bazıları 1.800 tondan söz ediyor.
Hurdacı Yıldıray Yeşildal kadar fikri olmayan vatandaş 4-5 Bin ton olduğunu söylüyor.
Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisi SP İl Başkanı Mühendis Burak Erol 5.800 ton olduğunu söyledi. Ve 63 milyonun kimin cebine girdiğini sordu.
İhaleyi yapan Zonguldak Belediyesinin teknik şartnamesinde tonaj yok!
Yani neyin karşılığı, ne ihalesi yaptığını Selim Alan’da bilmiyor!
İhaleyi alan firmanın işi taşerona verdiğini de bilmiyor…
Bilmediği bir konudaki iddialara da cevap veremiyor.
Oysa; düğmeye bassa!
Çağırsa işçi döven boksör Özel Kalem Müdürü Buğra’yı, arasa hurdacı Yıldıray’ı, tonajı söyler!
TTK’nın kantarındaki fişleri toplasalar tonajın yarısını, açsalar kamerayı diğer yarısını bulurlar!
Oysa Selim Alan çok zeki, sorsan külçe altının fiyatını, şak diye söyler!
25 Kilogram ile çarp desen, çarpmayı da 25 saniyede söyler!
Manavgat’ın Side’sinde Güneş’in nasıl doğduğunu, Bodrum da nasıl battığını da bilir…
İskender Paşa’yı anlat desek roman yazar!...
Bize masal anlat desek, ballandıra baldıra anlatır…
Öyle yetenekli yani…
Ama köprünün değerli çeliğinin tonajı bilmez!
Milyonların kimin cebine gittiğine yanıt vermez!
Romantik Kuyumcu…
Dün size, romantik tefeciden söz etmiştik.
Vadeli araba satışı ile iş adamı edasıyla tefecilik yapıldığını söylemiştik.
Bu modelleri çoğaltabiliriz…
Bir de ‘Romantik Kuyumcu’ tarzı bulduk…
Üstelik 4 minareli ulu ulu camilerin altında yedi emin deposu gibi romantik olanları var…
Ama bu kuyumcu sürekli alan tarafta…
Alan götürüp ona veriyor…
Kapan, bulan ona götürüyor…
Götürenlerde ona veriyor…
Acır-mucur, karışık işler…
Fakat çok romantik işler…
Bazen güneş Side’de batıyor…
Bazen Bodrum’da…