Gökçebey Belediye Başkanı Vedat Öztürk hakkında açılan tek bir dava yok, mağdur yok, sürülen kadın yok, canına kıymak isteyen kadın yok, sözlü tacize uğramasına rağmen delil yetersizliğinden mağdur olan, işten atılan, psikolojik tedavi gören çocuklu bir anne de yok.
Hakkında yolsuzluk iddiası yok!
Garibanın arazisine çökmemiş, müteahhitlere imar rantı sağlamamış, Belediyeyi şişirilmiş faturalarla zarara da uğratmamış.
Hurdacılara makamını teslim etmemiş, sosyal tesisleri kendi keyfiyeti için yaptırmamış, iş adamlarından rüşvet istememiş!
Sekreterini gönüllü çalıştırmamış!
Arabası, duraklı hattı, villası, servisleri, mal varlığı da tartışılmamış!
Aldığı rüşvetleri şoförünün üzerine geçirmemiş!
Servis araç filosunu emekli bir garsonun üzerine de geçirmemiş!
Bunları yapmışsa AK Parti Gökçebey Kadın Kolları Başkanı Yasemin Türköz şimdiye kadar neredeymiş?
Neden susmuş?
Şimdi kendisini konuşturan kim?
Biz, Gökçebey’i kimin, ne için kaşıdığını biliyoruz.
Ama bu kafayla seçimi alamazsınız!
Öyle değil mi, Mustafa başkan?
Kadınlar bu model seviyor galiba!
Tacize uğrayan kadınları dinleyen tek isimdir AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan ve gereğini yaptırandır!
Ama bakıyoruz, 9 ay uzaklaştırma alan ve tacizden yargılanan adamı kadın siyasetçiler deli gibi savunuyor!
İlginç!
Böyle modelleri seviyorlar demek ki…
Taciz iddiasıyla yargılanan Belediye Başkanı’nı partiden attıran bir erkek!
Partiye alınması için aracılık yapan, İYİ Parti Kadın Politikaları Sorumlusu, milletvekili adayı Evrim Balbaloğlu!
Savunan; İYİ Parti’nin kadın İlçe Başkanı Yasemin Erdoğan!
Meseleyi sulandıran; AK Parti Gökçebey Kadın Kolları Başkanı, Yasemin Türkoz!
Karşı çıkarak rest çeken, İYİ Parti Merkez İlçe Başkanı Candemir Ogan!
"O kadınların ahı üzerinize olsun" diyen, İYİ Parti Milletvekili adayı Yiğitcan Yıldırım!
Tepkilerin ardından akıl başına gelen İl Başkanı Erdal Gülay!
Bu kadınlara CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Av. Merve Kır’ın sorduğu soralım; Tarikat evlerinde 45 erkek çocuğuna tecavüz edilirken o çocukların haklarını savundunuz mu, neredeydiniz hanımlar?
Bir saniyesine bile hâkim olamadığımız, hükmedemediğimiz bir hayat için bu kadar fırıldak olmanın anlamı var mı?
Psikolojisi bozulmuş!
Bir gün arkadaşlarına “Beni Sapça’da davul-zurnayla karşılayın” diye mesaj atan, ertesi gün başka bir ruh halini yaşayan Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ın psikoloji alt-üst olmuş!
Kendini, partiyi getirdiği duruma üzülüyor!
Fevkani Köprü yolsuzluğunu savundurduğu AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan’da bir zamanlar öyle üzülüyordu!
Her akşam kuzu çevirmesi yediği, Yapı kayıt belgesini iptal ettirdiği Memurlar Lokali İşletmecisi, “abim abim” dediği Sami Aydın’da öyle üzülüyordu!
Siyasi entrika kurduğu, Aydın Arıcı, Kemal Aydın, Mehmet Baş ve partiden küstürdüğü onlarca isimde öyle üzülüyordu!
Bağırıp, azarladığı Belediye işçileri de böyle üzülüyordu!
Özel Kalem Müdürü Buğra Özçelik’e dövdürdüğü işçi de öyle üzülüyordu!
İşten atmakla tehdit ettiği, dernek kapattırdığı insanlarda üzülüyordu!
“Senin kanalizasyonunla mı uğraşacağım” dediği kadınlar da üzülüyordu!
“Ben koskoca Belediyeyi yönetiyorum, sizin işinizle uğraşamam” dediği amcalar, teyzeler de böyle üzülüyordu!
O yüzden bu gün üzülmesi çok doğal!
Keyfim, paşa gönlüm nasıl isterse!
CHP Zonguldak Merkez İlçede; anket ve önseçim yaptı!
CHP Kozlu’da anket var; önseçim yok!
CHP Kilimli’de; atama var, anket yok, önseçim yok!
CHP Ereğli’de; anket var, kavga var, sonuç yok!
Şimdi siz buradan ne anlıyorsunuz?
Keyfiyetlerine, paşa gönüllerine göre demokrasiyi yamultmuyorlar mı yani!