Gizli ve kirli görüşme! / Bana bak kadı!

Adam(lar) kuyumcu ama tefecilik yapıyor!
Tefeciler ama reklam veriyorlar!
Reklam veriyor ama tarihi eserleri seviyorlar…
Kredi kartına takla attırıyor…
Emlakçı Hakkı düşürüyor, onlar çöküyor…
Hülle yoluyla milletin arazisini indira gandi irfan yapıyorlar!
Belediye seçimlerinde Başkan aday adayı oluyor!
Milletvekili seçimlerinde Milletvekili aday adayı oluyordu!
Kendi bitti, oğlu başladı!
Sahneye temiz yüzlü bir çocuğu pazarladılar!
Arada İl Başkanı olacağım diye bağırıyordu.
Milletvekili olamayınca partinin başına geçmek istiyor.
Memleketlerindeki bazı gazetecileri satın almışlar…
Siyasetçi satın almışlar…
Emlakçı satın almışlar…
Belediye Başkanı satın almışlar…
Şimdi bir partinin koltuğunu satın almak istiyorlar!
Vatandaş bunları nitelikli dolandırıcılıktan savcılığa şikayet etmiş.
Ama Milletin politikacısı gizli görüşmeler yapıyor.

Partinin başına getirirse şaşırmayacağız…
Daha neler göreceğiz!



Bana bak kadı!
AK Partili Gülüç belediye Başkanı Gökhan Mustafa Demirtaş, personeli iki kadına sözlü ve nitelikle tacizde bulunuyor.
CHP’ Meclis Üyelerinden ses yok!
Şikayetlerinden vazgeçirmek için sürgün ediyor!
Yine ses yok!
CHP’li Bacakkadı Belediye Başkanı Oktay Albuz, ırmaktan personeline aldırdığı kum-çakılları vatandaşlara usulsüz satıyor.
AK Partili Belediye Meclis Üyeleri ve Belde Başkanlarından tık yok!
Göz yumuyor!
Ses yok!
Usulsüzlük tutanaklara yansıyor!
Yine ses yok!
Usulsüzlük yapan personel Başkan Albuz’u “Beni yargıya verirsen, bildiklerimi anlatırım” diye tehdit ediyor.
Yine ses yok!
Oktay Albuz, İmar Revizyonu adı altında kardeşi Hakan, amcaları Mustafa-Mürsel Albuz, Ereğlili iş adamları İrfan, İhsan, İhsan, İsmet ve İslam Yazıcıoğlu’na imar rantı sağlıyor, vatandaşın arazisini hülle ile alıyor, nitelikli dolandırıcılıktan savcılığa veriliyorlar…
Arkadaş yine ses yok!
AK Parti’ye CHP’ler yol veriyor…
CHP’lilere AK Partililer yol veriyor…
Nasıl bir kutsal ittifak bu?
Siyaset bu düzenin içindeyse, Devlet var, Devletin Valisi var, Devletin Savcıları var!
Umudumuzu kesmedik yani…
Bu yazıyı Abdurrahim Karakoç’un o ünlü şiiri ile bitirelim;
Beni dinle ey kadı!
Bozuldu işin tadı
Zulümse eğer adı
Kenan yapsa da aynı!
Yunan yapsa da aynı…