Hesap vakti! /Murat Uzun’dan özür dile/ Gözüne bakınca basuru gördü!

Halkı makamında kovan Selim Alan, o muhterem elleriyle halkla tokalaşıyor!

Sanayi esnafının yüzüne bakmayan Selim Alan, o nur cemali ile Sanayiden çıkmıyor!

Belediye işçisini Özel Kalem Müdürü Buğra Özçelik’e dövdüren Selim Alan, işçilerle poz veriyor.

Toptancılar sokağında, Osman Zaimoğlu’nun çayını içen, Sinan Toprak’la sohbet eden Selim Alan, çay ocaklarında bebelerle ‘çak’ yapıyor!

Pazardan geçen teyzeyi durdurup, muhabbet ediyor!

Dedelere sarılıyor, çocukların kafasını okşuyor!

Şu seçim ne güzel bir şey!

İnsana, insan olduğunu hatırlatıyor değil mi?

İftira attığı, bazı gazetecilere yazdırdığı, bazılarına da yazdırmaya çalıştığı Abdullah Karagüzel ile barışıyor!

“Asla Meclise almam” diye kavga ettiği adamı Meclis listesine alıyor!

Ne hoş, ne hoş!

2019 Yılının Mayıs ayında “Herkese bu kucağa alacağım” deyip, 5 yıl boyunca herkesin emeğiyle, aşıyla, itibarıyla oynadığı, uğraştığı, para karşılığı yazdırdığı insanları şimdi kucaklıyor öyle mi?

Mikrofonda herkesten özür diliyor ya!

Yakın dostlarının yanında da “Şimdi sinirlerimi aldırdım, herkesle hesaplaşacağım!” diyor!

Şimdi “Hizmet vakti” diyor!

Arkasını dönüyor “Hesap vakti” diyor!

O değil de insan neye üzülüyor biliyor musunuz?

AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan, bu iki yüzlü siyasete nasıl ve neden kefil olabildi?

Siyasetle izah edilebilir bir yanı var mı?
 

Murat Uzun’dan da özür dile!

AK Partili çevreler, Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan’ın 5 yıl sonra herkesten özür dilemesini samimi bulmuyor.

Diyorlar ki; Çok samimiyse “İşine bak” dediği, kırıp-döktüğü için AK Parti Belediye Meclisin işlerini gerekçe göstererek istifa eden Murat Uzun’dan özür dilesin, Belediye Meclis Üyesi yapsın!
 

Gözüne bakınca basuru gördü!

Hikaye bu ya;

Yıllar önce bir Karadeniz kasabasında görev yaparken, kansızlık nedeniyle başvuran bir hastamı muayene ediyordum.

Konjoktiva dediğimiz alt göz kapağının içine bakarken, bir yandan da; 'Amca sende basur mu var?' dedim.

Kansızlığın baş sebeplerinden biridir ve Karadeniz'de bu duruma sık sık rastlanır.

Amcanın dışarı çıkarken yanındaki arkadaşına söylediğini hâlâ hatırlarım...

"Ne doktormuş be, helal olsun..! Gözümden baktı, ...ötümdekini gördü”

Son yıllarda yediğimiz GDO’lu besinler yüzünden hastaneler, klinikler basur hastası ile dolup taşıyor!

Ameliyatlar, kremler, formüller de fayda etmiyor.

Belki faydası olur diye yayınladık!

Bir de kanınıza baktırın!