CHP’li Ahmet Özger’in sosyel medya hesabında yaptığı paylaşım şöyle;
Uzun Zamandır siyasi içerikli paylaşım yapmamaya özen gösteriyordum...
Bunun bir tek nedeni vardı:
Mevcut muhalefet anlayışı ile kısa dönemde ülke siyasetini değiştirecek bir gelişmenin mümkün olamayacağına olan inancımdı.
Hâlâ da öyle düşünüyorum.
Fakat bazen öyle gelişmeler olur ki istemeseniz de sizi yazmaya zorlar...
**
Konu yine Zonguldak...
Bu karamsar öngörülerim belki gerçekleşmez umuduyla, son Merkez İlçe Başkanlığı ve Belediye Başkanı adayı belirleme sürecinde gerekçelerimi de ortaya koyarak tavrımı net olarak açıklamıştım...
Çünkü Zonguldak siyasetini biliyor, siyasi aktörleri yakından tanıyordum...
Ebru Uzun Başkan'la devam edilmesi gerektiğini savunmuştum...
Çünkü, karşısına çıkarılan adayların mevcut Başkandan daha nitelikli olmadığını biliyordum...
Başarılı olamamıştık...
"Sağ kökenli" bir aday Merkez İlçe Başkanı seçilmişti...
Hâttâ "sosyalist sol" tandanslı olduklarını iddia eden kliklerin desteğiyle seçilmişti...
Verdikleri desteği ise şöyle garip bir temele dayandırıyorlardı:
"Harun Akın'dan kurtulmamızın başka bir yolu yoktu...
İlçe Başkanından istediğimiz zaman kurtuluruz ama Akın'dan kurtulmak için bunu yapmak zorundaydık..."
Harun Akın kim?
Zonguldak siyasetinin son 35 yılında var olmuş, CHP'de İl Başkanlığı yapmış, Milletvekilliği yapmış, bir önceki dönem Belediye Başkan adaylığı son anda direkten dönmüş, bu dönem adaylığı için ciddi ciddi sözler verilmiş; eğilim yoklamasında 3-5 puan önde çıkmış, önseçimde az bir farkla kaybetmiş güçlü bir siyasetçi...
Yani, ez cümle;
Harun Akın'dan kurtulabilmek adına "sağcı" bir adayı elbirliği ile İlçe Başkanı seçtirmişler, bir önseçim ihtimali düşünülerek yeni yapılan üyelerle de önlem almışlar...
**
Belediye Başkanlığı adaylığı için de Harun Akın'ı açık açık desteklemiştim...
Biliyordum ki;
mevcut adaylar arasında iktidar partisinin Belediye Başkanını zorlayabilecek en güçlü aday Harun Akın'dı...
Belki onunla bile seçim kaybedilebilirdi...
Ama, Partinin onuru, gururu korunur; bugün yaşanan kepazeliklerin hiçbiri yaşanmazdı...
AKP adayı ile ekonomik anlamda mücadeleyi de en iyi o verebilirdi...
**
Son günlerde Zonguldak'ta yaşananları duydukça onların adına utanmaktan ben yerin dibine giriyorum...
Kişisel çıkarları için partiyi düşürdükleri durumu gördükçe insanın içi sızlıyor...
Harun Akın'dan kurtulmak(!) adına ve de meclis üyeliği sözleri alanlar içine düştükleri lağım çukurunda debelendikçe daha da batıyorlar...
İlçe Başkanı açık artırmayla Meclis üyeliği dağıtıyormuş...
İlçe Başkanını seçtiren "sözde solcular" kendilerine verilen sözler tutulmayınca kazan kaldırmışlar...
"Kandırıldık" itiraflarıyla günah çıkarmaya başlamışlar...
Beceriksizlikleriyle durumu bu hallere düşüren Genel Merkez yönetimi çaresiz kalmış...
Çareyi İlçe Başkanının yetkilerini kısıtlamakta bulmuş...
Ne büyük bir utanç!
Ne kötü bir kriz yönetimi...
**
İlçe Başkanını haksız yere suçluyorlar bence...
Adam Sağ kültürden gelmiş bir siyasetçi...
Seçim nasıl kazanılacak?
Parayla tabi...
O da diyor ki parayı veren düdüğü çalar, Meclis üyesi olur...
Öyle görmüş, öyle öğrenmiş...
Sağ siyaset öyle yürüyor...
Belediye Başkanı adayı da garibim yeteri kadar çok parası yok demek ki...
Masaya vurup, diyemiyor ki hop! Meclisimizi para değil ortak akıl belirler...
O'na da yazık!
İnsan kızamıyor...
Partililer ne mi yapıyor diyorsunuz?
Partili mi kaldı Allah aşkına...
CHP, eskisi gibi bir ideoloji partisi değil ki...
Ne ilke, ne altı ok, ne Liyakat...
Güçler savaşıyor CHP 'de...
Sahil şeridinde de böyle bu hiç merak etmeyin...
Parası olan düdüğü çalıyor...
Bu kafayla hiç kimse başarı beklemesin...
Bu yazı, Zonguldak yereline ilişkin kaba bir değerlendirmeydi...
Kafamızı toparlayabilirsek eğer, genele ilişkin de birkaç kelam eder,,,
Bu mevzuya noktayı koyarız...