Bir düşünelim!
Belediye İmar Planını davet ederek yaptırdığı firmanın sahibi Zonguldak da arsa hissesi sahibi oldu.
Hem de bu arsanın imarını değiştirerek. Yani rant elde etti. Belgeleri ile ortada olmasına rağmen Selim Alan duymadı, görmedi.
Firmanın, Ankara’ya gönderilen Zonguldaklılardan fahiş rakamlar istediği parayı verenlere istedikleri imarı düzenledikleri istenen fahiş rakamları ödeyemeyenlerin taleplerinin karşılanmadığı dilden dile dolaştı.
Belediye Başkanı Selim Alan’ın yakın çevresinde yer alan kişiler ve meclis üyesi arkadaşlarının da bulunduğu kişilerin de organizasyon içerisinde yer aldığı yüksek sesle anlatıldı.
Hele İncivez de ki arsa hissesi devri olayı belgeleri ile ortaya konmasına rağmen her konuda delikanlılık sergileyip posta koyan Selim Alan dut yemiş bülbül oldu.
Bir Belediye Başkanı böyle bir soyguna sessiz kalıyorsa, yetkilerini kullanmıyorsa akla ilk gelenin ne olduğu malumunuzdur.
“Böyle bir arsa hissesine çökülmesi yoktur. Hepsi yalandır. Belgeleri işte burada” diyemeyen Belediye Başkanı zan altındadır.
Bu iş, örneğin bir Belediye Başkanının yakın arkadaşından çamaşır suyu almaları için kamu kurumlarının yetkililerine baskı yapmasından daha büyük bir şaibedir.
Merkez çarşısına fazla kat vermek için yapılan filmler de Zonguldaklıların gündeminde yerini almış, sanki üye sayısı yetmiyormuş gibi ille de CHP meclis üyeleri de karara katılsın diretmeleri ile oynanan oyunlar sonrasında devam eden oradaki hak sahiplerinin pinpon topu gibi oradan oraya postalanması vicdanlarda huzursuzluk yaratmıştır.
İşin aciliyeti olmamasına rağmen Davet usulü ihaleye onay veren Belediye Başkanı başta olmak üzere Ankara’ya yönlendirilen vatandaşlar ile diyalog içinde olduğu iddia edilen tekniker olan imar komisyonu Başkanı, İmar Müdürü ve Belediyede hiçbir resmi görevi olmamasına rağmen Belediye binasından çıkmayan hemşehri harita mühendisi kamuoyunu tatmin edici şekilde konuyu aydınlatacak açıklama yapabilmelidir.
Bu kadar iddialara, belgelemeye rağmen sessiz kalınamaz, suçlamalara karşın sessiz kalmanın açıklaması yapılamaz!
Herkes susuyorsa bir ortaklık şüphesi herkesi kemirir!
Sükût İkrardan gelir.
Yani bir konu karşısında susulması (sükût edilmesi) aksi belirtilmedikçe kural olarak, o konuda ikrar (kabul) anlamına gelir.