İşportacı numaraları / Yılanın konuşmasını çok beklersin...

Bir işportacı…
İşportacının elinde bir şişe…
Şişede bir yılan…
İşportacı şişenin içindeki yılanın konuşabildiğini iddia ediyormuş…
“Şimdi bu şişenin kapağını açacam ve ona sorular soracaksınız. O cevap verecek’’ dedikten sonra “Ancak şişeyi açmadan önce şu jiletlerden size hediye etmek istiyorum. Hediyesi 25 kuruş’’ diyormuş.
Çevresinde ağzı açık izleyenler, bir an önce yılana soru soracaklar ya; jiletler kapış kapış…
Adam bir yandan jilet satıyor, bir yandan da yavaş yavaş şişenin kapağını açıyormuş.
“İşte açıyorum…”
O arada biraz daha jilet…
Ardından “Evvett!... Şişe açılıyor, yılan çıkacak, sizinle konuşacak.’’
Biraz daha jilet…
“İşte şişe açılıyor. Soruları hazırlayın!’’
Biraz daha jilet…
Ve tam şişe açılacakken, kalabalığın içinden bir ses:
“Zabıta… Zabıta geliyor.’’
Yılancı adam elindeki şişeyi yerdeki çantaya koyuyor.
Şapkasını tutarak, ardına bakmadan kaçıyor.
Bunu anlatan arkadaşım dedi ki:
“Bu nasıl bir tesadüf… Ben çok şanssızım. Adama kaç kez denk geldiysem hep şişeyi açacakken zabıta geldi.’’ 
“Sen bu kadar salak olduktan sonra o zabıta daha çok gelir’’ diyemedim. (alıntı)
*
Tarihi, doğası, sanayi kuruluşları ve insan potansiyeli ile güzelim Zonguldak elimizden kayıp gidiyor.
Her seçim öncesi bir işportacı ortaya çıkıyor.
Elindeki şişede göçü tersine döndürüyor, madenlere işçi sözü, işsize iş, kentliye refah bir yaşam vadediyor.
Zonguldak’ı, insanını seveceğini, kucaklayacağını söylüyor.
Şişeyi açmadan önce oylar toplanıyor, seçim kazanılıyor.
Tam söz verdiklerini şişeden çıkaracakken, kin, kibir, nefret, kavga kıyamet kopuyor şehirde… Orantısız zeka ürünlerinin; kentle, kent insanı ile hesaplaşmasını seyrediyoruz… 
Sen, hala zabıta geldiğini zannediyorsun değil mi?
Sen, bu işporta numaralarına kandığın sürece yılanın konuşmasını çok beklersin Zonguldak!
Sen, bu yalanları yediğin sürece iş, istihdam, sanayi kenti, turizm kenti, kentsel dönüşüm, daha refah bir hayatın şişeden çıkmasını daha çok beklersin!