Zonguldak

İstifa eden Meclis Üyelerinden ortak açıklama

Bağımsız Meclis Üyelerinden Taşınmaz Satışına Tepki: “Halkın Mülkiyetinden Feragat Edilmesini Doğru Bulmuyoruz”

Kdz. Ereğli Belediyesi’nin bağımsız meclis üyeleri, belediyeye ait 7 taşınmazın satışına karşı olduklarını açıkladı. Belediye yönetiminin mali zorluklar yaşadığını kabul eden meclis üyeleri, ancak çözümün kamu varlıklarını elden çıkarmak olmadığını vurguladı.

Bağımsız meclis üyeleri, geçmişte CHP çatısı altında görev yaptıklarını ve bugün de aynı inanç ve sorumlulukla hareket ettiklerini belirtti.

28.03.2025

KAMUOYUNA SAYGIYLA DUYURULUR

Bizler, Kdz. Ereğli Belediyesi’nin bağımsız meclis üyeleri olarak, geçmişte CHP çatısı altında yürüttüğümüz görevimize bugün de aynı inanç ve sorumlulukla devam etmekteyiz. Her ne kadar partimizden istifa etmiş olsak da yüreğimiz hala CHP'nin evrensel değerleriyle atmaktadır. Adımızın bir yerlerde yazılı olup olmaması bu gerçeği değiştirmez.

Geçen bir yıllık görev süremiz boyunca, kentimizin ve halkımızın yararına olduğuna inandığımız her kararda ‘evet’ oyu kullandık. Ofis yolu üzerindeki 7 adet belediyemize ait, yani tüm halkımıza ait taşınmazın satışına dair teklife ise aynı ilkesel duruş ve görüşler ile karşı çıktık ve ‘hayır’ dedik.

Belediyemizin içinde bulunduğu mali zorlukların farkındayız. Bu sıkışmanın; merkezi iktidarın özellikle muhalefet belediyelerine dönük ayrımcı tutumlarından, keyfi kaynak kesintilerinden ve mevzuat eliyle uygulanan idari baskılardan kaynaklandığını biliyoruz. İktidarın, muhalefet belediyelerinin hareket alanını her geçen gün daraltarak hizmet üretmesini zorlaştırdığı, ardından da ortaya çıkan bu tabloyu siyasal bir avantaja dönüştürmeye çalıştığı bir süreçle karşı karşıyayız.

Ancak bizler, bu tablo içinde dahi halkın ortak mülkiyetinden feragat edilmesini doğru bulmuyoruz. Çünkü inanıyoruz ki bu zor dönemi aşmanın yolu, iktidarın bilinçli biçimde kurduğu politik açmaza düşmeden; aksine, bu adaletsiz, tutarsız ve çifte standartlı uygulamaları kamuoyuna açık biçimde teşhir ederek; dayanışmayı büyüterek, sivil toplumla, meslek odalarıyla ve yurttaşlarımızla birlikte hareket ederek; üretken, adil ve kamucu politikalarla yerel direnci örgütlemekten geçmektedir.

Değerli Halkımız,

Belediye meclisleri; farklı görüşlerin, yaklaşımların ve çözüm önerilerinin bir araya gelerek halk adına en doğru kararların üretildiği demokratik zeminlerdir. Çoğulculuk, bu zeminin temel taşıdır. Sağlıklı olan, herkesin aynı şeyi söylemesi değil; farklı seslerin aynı masa etrafında halk için en doğrusunu aramasıdır.

Bu çerçevede, söz konusu taşınmazların satışıyla ilgili olarak ortaya koyduğumuz bakış açısının, bağlamını kuramadığımız ithamlarla ilişkilendirilip mesnetsiz suçlamalara malzeme yapılmasını; yalnızca temsil görevimize değil, demokrasiye ve kamu vicdanına da aykırı bulduğumuzu açıkça ifade ediyoruz.

Bizler, dün olduğu gibi bugün de her kararı halkımızın yararını önceleyerek, adalet ve sorumluluk bilinciyle görevimizi sürdürmeye devam edeceğiz.

İşte o açıklama

Bizler, Kdz. Ereğli Belediyesi’nin bağımsız meclis üyeleri olarak, geçmişte CHP çatısı altında yürüttüğümüz görevimize bugün de aynı inanç ve sorumlulukla devam etmekteyiz. Her ne kadar partimizden istifa etmiş olsak da yüreğimiz hala CHP'nin evrensel değerleriyle atmaktadır. Adımızın bir yerlerde yazılı olup olmaması bu gerçeği değiştirmez.

Geçen bir yıllık görev süremiz boyunca, kentimizin ve halkımızın yararına olduğuna inandığımız her kararda ‘evet’ oyu kullandık. Ofis yolu üzerindeki 7 adet belediyemize ait, yani tüm halkımıza ait taşınmazın satışına dair teklife ise aynı ilkesel duruş ve görüşler ile karşı çıktık ve ‘hayır’ dedik.

Belediyemizin içinde bulunduğu mali zorlukların farkındayız. Bu sıkışmanın; merkezi iktidarın özellikle muhalefet belediyelerine dönük ayrımcı tutumlarından, keyfi kaynak kesintilerinden ve mevzuat eliyle uygulanan idari baskılardan kaynaklandığını biliyoruz. İktidarın, muhalefet belediyelerinin hareket alanını her geçen gün daraltarak hizmet üretmesini zorlaştırdığı, ardından da ortaya çıkan bu tabloyu siyasal bir avantaja dönüştürmeye çalıştığı bir süreçle karşı karşıyayız.

Ancak bizler, bu tablo içinde dahi halkın ortak mülkiyetinden feragat edilmesini doğru bulmuyoruz. Çünkü inanıyoruz ki bu zor dönemi aşmanın yolu, iktidarın bilinçli biçimde kurduğu politik açmaza düşmeden; aksine, bu adaletsiz, tutarsız ve çifte standartlı uygulamaları kamuoyuna açık biçimde teşhir ederek; dayanışmayı büyüterek, sivil toplumla, meslek odalarıyla ve yurttaşlarımızla birlikte hareket ederek; üretken, adil ve kamucu politikalarla yerel direnci örgütlemekten geçmektedir.

Değerli Halkımız,

Belediye meclisleri; farklı görüşlerin, yaklaşımların ve çözüm önerilerinin bir araya gelerek halk adına en doğru kararların üretildiği demokratik zeminlerdir. Çoğulculuk, bu zeminin temel taşıdır. Sağlıklı olan, herkesin aynı şeyi söylemesi değil; farklı seslerin aynı masa etrafında halk için en doğrusunu aramasıdır.

Bu çerçevede, söz konusu taşınmazların satışıyla ilgili olarak ortaya koyduğumuz bakış açısının, bağlamını kuramadığımız ithamlarla ilişkilendirilip mesnetsiz suçlamalara malzeme yapılmasını; yalnızca temsil görevimize değil, demokrasiye ve kamu vicdanına da aykırı bulduğumuzu açıkça ifade ediyoruz.

Bizler, dün olduğu gibi bugün de her kararı halkımızın yararını önceleyerek, adalet ve sorumluluk bilinciyle görevimizi sürdürmeye devam edeceğiz.