Zonguldak

Mustafa Çağlayan'a zor sorular: Hurda yolsuzluğuyla ilgili soruşturma yürütülüyor mu?

Fevkani Köprüsü’nde hurda yolsuzluğunu ispat etsinler istifa ederim iddiasında bulunan AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan’a Zonguldak Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Dr. Atınç Kayınova’dan zor sorular yöneltti.

Kamusal bir belgelendirilme yapılmadan kontrolsüz bir şekilde tartımların yapıldığını hatırlatan Atınç Kayınova, hurda tonajının şaibeli olduğunu ifade ederken, Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan yerine AK Parti İl Başkanı olarak Mustafa Çağlayan’ın hurda yolsuzluğunu savunmasının büyük bir talihsizlik olduğunu açıkladı.

CHP grup Başkan Vekili ve CHP Zonguldak Belediye Başkan Aday Adayı Dr. Atınç Kayınova, vekaleten İl Başkanlığı’nı yürüten Çağlayan’ın seçilmiş Meclis Üyelerini istifaya davet etmesinin de büyük bir talihsizlik olduğunu söyledi.

İşte CHP Grup Başkan Vekili Dr. Atınç Kayınova’nın o açıklaması;

03.01.2024 tarihinde Zonguldak Belediye Başkanının ve AKP İl Başkanı sayın Mustafa ÇAĞLAYAN’ın Fevkani Köprü yıkımındaki hurda yolsuzluğu iddialarımıza karşılık verdikleri yanıta yönelik kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacımızla aşağıdaki bilgi ve belgeleri tarafınızla paylaşıyoruz.

Ömer Selim ALAN’a daha önce meclis grubumuzca gerek yazılı gerekse de meclis oturumları sırasında sözlü olarak hurda miktarının nasıl hesaplandığı, yöntemi, belgeleri, miktarı vb. sorular sorulmuştur. Belediye başkanı yazılı yanıtlarında bu konuya açıklık getirmediği gibi meclisteki sözel tartışmalarda da açıklamaktan kaçınmıştır. Hatta olaya konu dava dosyasına dahi bu belgeleri sunmamıştır.

03.01.2024 tarihli yerel basında görüldüğü üzere, yaklaşık 15 ay önce hazırlanmış, 24.10.2022 tarihli Bülent Ecevit Üniversitesine ait bir hurda hesaplama belgesi mevcuttur. Üniversitenin bu yönde bir değerlendirme yaptığını belediye başkan yardımcısı sayın Ogan Göktürk’ten öğrendiğimiz ancak belgenin tarafımıza verilmediği zaten tarafımızca da kamuoyu ile defaten paylaşılmıştır. Bu belgenin ve var olduğu iddia edilen kantar fişlerinin(?) adeta tonaj eşitlemek için beklenircesine 15 ay sonra açıklanması manidardır. Sayın Belediye Başkanı açıklamadığına göre yıkım işinin sonuna gelene kadar halktan ve bizden bu belgenin neden saklandığını ya da kendisinin neden açıklamadığını AKP İl Başkanı sayın Mustafa ÇAĞLAYAN’ın açıklaması gerekir.

Ayrıca üniversitenin düzenlediği bu belgede görüleceği üzere, tonaj hesap raporu 6 aylık bir çalışma ile hazırlanmıştır. Oysa sayın Çağlayan’ın eline verilen MKE’nin düzenlediği belgede MKE 1 iş günlük inceleme ile zarar edeceği tonaj bilgisine ulaşmıştır. Ortada bir şaibe olduğu çok açıktır.   

Mustafa Çağlayan açıklasın!

Yıkım şartnamesinde tonaj ölçümü ile ilgili tek bir madde yoktur. Kamu malını korumak adına hurdaların tartımı ile ilgili olarak nerede, hangi kontrol önlemleri altında, nasıl ve kim tarafından izlenerek, hangi kamusal belgelendirme yöntemleri ve otomatik sistemler ile tartımların kayıt altına alınacağı, kamusal güvenilirliği ve doğruluğu sağlanarak tartımların yapılacağı yönünde şartnamede tek bir madde yoktur. Eğer tartımlar yapılmış ise de bu tartımların tamamen yüklenicinin keyfe keder, kendi malını başka bir şehire naklederken “aman yolda eksilmesin” diye yaptırdığı tartımlar olup olmadığını AKP İl Başkanı sayın Mustafa ÇAĞLAYAN açıklamalıdır.

Yıkıma konu ihaledeki teknik ve idari şartlar ışığında usule ve yasaya uygun bir kontrol mekanizmasının oluşturulmadığı çok açıktır. Bu sebepledir ki ortaya saçılan kantar fişlerinin hiçbir idari ve hukuki karşılığı yoktur. Kamuoyunu aldatma amaçlı bir şovdur. Zemininde de hukuksal korku vardır. Tarafımızca yapılan suç duyurusu ve açılan davalar haricinde halen Milli Savunma Bakanlığı nezdinde Fevkani hurda yolsuzluğu ile ilgili bir soruşturma yürütülüyor mu sorarız. Madem ki artık bu görevi üstlendi, sorumuzun yanıtını sayın Mustafa ÇAĞLAYAN kamuoyuna açıklamalıdır.

Böyle bir hukuki ve idari kontrolsüzlük ortamında hurdaların tartımlarının ve olduğu iddia edilen kantar fişlerinin, öncelikle hurdaların tamamına aitliğini ve gerçekliğini ispat yükü kamu yöneticisi olarak belediye başkanına aittir. Ayrıca tartımların ve düzenlenen fişlerin kamu malını korumaya yönelik nitelikte akredite kurumca ve personelce, belediye görevlilerinin ve tartımı yapan kurumun sorumlularının kontrolünde güvenilir olarak yapıldığının ispatı da bu şaibeli durumu 15 ay boyunca evrak saklayarak yaratan Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ın sorumluluğundadır.

AKP İl Başkanı sayın Mustafa ÇAĞLAYAN’a bir konuda bilgi vermek zorunluluk olmuştur. MOBESE kameraları halkın güvenliği içindir. Kamu malının güvenliği o malın sahibi kurumun başındaki şahsa aittir.

İhalenin teknik şartnamesinin 26.maddesinde fotoğraf makinesi ve çift kameralı drone’un yer aldığını sayın ÇAĞLAYAN anlaşılan bilmemektedir. Maddede geçtiği hali ile yıkım işinin başından sonuna kadar köprünün kaldırılması aşamalarında bu araçların kayıt amaçlı kullanılacağı, her işlemin kayıt altına alınacağı ve sonrasında hepsinin idareye teslim edileceği açıktır.

Şimdi biz bunları kamu adına istesek Ömer Selim ALAN’ın ver(e))meyeceği kamuoyunun malumudur. Sayın Çağlayan’dan beklentimiz lütfen bunları alın ve kamuoyuna açıklayın.

Çok ince bir noktaya da demokratik boyutta dikkat çekmek isteriz. Sayın Çağlayan’ın, atanmış bir il başkanı sıfatı varken ve hala adının önünde vekil yazarken seçimle demokratik yollardan gelmiş bir il başkanına ve meclis üyesine istifa et demesi çok büyük talihsizlik olmuştur. Sayın ÇAĞLAYAN’ın belediyeyi ilgilendiren bu tür şaibeli konularda önce sağına soluna, sonra da eline tutuşturulanlara iyi bakmasını özellikle tavsiye ederiz. Hele hele yakınında Ömer Selim ALAN var ise birkaç kere daha elinize verilene bakın ve iyice düşünüp konuşun demek isteriz. Ne de olsa bu konuda çok yakın tarihten gelen bir tecrübesi var sayın ÇAĞLAYAN’ın. O zaman da kendisini arayıp karşılıklı çok hasbihal etmiş, kendisine yaşatılanlarla ilgili üzüntümüzü paylaşmıştık. Tekrarlamasını istemeyiz, çünkü yine üzülürüz.