Cumhur İttifakı'ndan Vali Hacıbektaşoğlu'na destek ziyareti Cumhur İttifakı'ndan Vali Hacıbektaşoğlu'na destek ziyareti

18 Mart günü Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü etkinliklerinde Zonguldak'ta yaşanan skandallara bir yenisi daha eklendi.

Daha önce yağmurlu havada gazilerimiz yağmur altında ıslanırken başta vali olmak üzere diğer bürokratlara şemsiye tutulmuştu. Islanan ise bir tek gazimiz idi. Buna tepki gösteren CHP ve sivil toplum kuruluşları olmuştu.

Daha önce valilik binasındaki tabeladan T.C yazısı çıkartılmıştı. Tabeladan Türkiye Cumhuriyeti'nin kısaltması olan T. C'nin silinmesine CHP ve sivil toplum kuruluşları tepki göstermişti.

Bundan daha daha önce de Valilik binası duvarında asılı Atatürk'ün "Gençliğe hitabı" sökülerek , Atatürk'ün posterinin altına Gümeli Porsuğunun fotoğrafı asılmıştı. Atatürk`e hakaret ediliyor gerekçesi ile buna tepki gösteren CHP ve Sivil Toplum kuruluşları olmuştu. Bugün halen o manzara duruyor.

Ve dün; Zonguldak yine aynı yerden ulusal kanallara haber olacak olayı yaşadı.

Daha önce resmi törenlerde siyasi parti ve bazı kurumların ,okulların çelenk koyma işlemi iptal edilmişti. Buna tepki gösteren yine CHP ve Sivil Toplum kuruluşları olmuştu. Bu yüzden CHP ve Sivil Toplum kuruluşları alternatif tören düzenlenmeye başlamıştı. Çünkü herkes milli duygularını , minnettarlığını göstermek için Atatürk heykellerine çelenk koymak istiyordu. Milli duygular kimin tek elinde olabilir ?

Ama yine de resmi tören haricinde bu çelenk koyma izni valinin iznine tabi idi. Vali bey aşağıdakilere "sizin paralel hukukunuz mu var, sizin paralel kanunuz mu var " demişti ama ; 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu bunu gerektiriyordu. (CHP Milletvekili valilikten izin alındı diyor) Eğer izinsiz yapılmış ise kolluk kuvvetlerinin olaya müdahale etmesi gerekiyordu.

Dün valilik binası önünde herhangi bir polis müdahalesi oldu mu ? Olmadı. Çünkü bu önceden vali tarafından izin alınmış bir törendi.

Vali bey , bunun bir haber değeri olacağını , akşam tüm ulusal haberlerde yer alacağını bile bile balkona çıkıp alandakilere niye bağırıp çağırdı ?

Ön kapıdan izin verdiği bir şeyi , arka taraftaki balkondan niye karşı çıktı ? Ön taraf devlet , arka taraf vali beyin şahsi balkonu mu ?

Vali bey eğer izin vermedi ise ; yapacağı kolluk kuvvetlerine talimat vererek alandakileri dağıtırdı. İzinsiz gösteri yapanlara bu zamana kadar nasıl müdahale edildiğini hepimiz biliyoruz.

Üstelik kendi verdiği izni ile alana çıkanlara “Siz paralel yapı mısınız ?” demesi açıklanır bir durum değil.

Yani şimdi bir vatandaş caddede açacağı bir stant için valilikten izin aldığında , neye güvenecek ?

Valilikten izin alınarak yardım toplayanlar neye güvenecek ? Elinde aldıkları valilik iznine ! Değil mi ?

İnsanlar resmi belgeye güvenemeyecek ise neye güvenecek ?

....................

Bu olay bana çocukluğumuzda yaşadığım iki olayı hatırlattı.

Çocukken resmi törenlerde konulan çelenklere ilgi ile bakardık. Her kurumun her okulun çelenklerini ezbere bilirdik. Kendi okulumuzun çelengini hemen ayırt edebilirdik. Gururlanırdık. Çünkü bizi temsil ediyordu.

Hatta bir keresinde Çatalağzı Belediyesi'nde çalışırken ,Gaziosmanpaşa İlkokulun çelengi yıpranmıştı, çelengi ben tamir etmiştim. Çünkü çelenk koymayan kurumların çelenkleri neden yok diye sorgulanırdı !

Yine çocukken mahallede taş koyarak kale yapar, futbol oynardık . Şamyel lastiğini keser basket oynamak için çember yapardık. Mahallenin yaşlı amcası balkona çıkıp bağırıp çağırmıştı.

-Bura Cumayanı Sahası mı bee ? Gidin orda oynay.

Belki de 50 sene önce.. Yarım asır. Bak hiç bir şey unutulmuyor. O amca zihnimizde böyle kalmış.

Belli ki yaşlı olması, hasta olmasından dolayı sesten ,gürültüden rahatsız olmuştu. Ama gidip bizim de top sahasında oynamamıza izin yoktu. Hele hele basket sahalarına girmemiz, nöbetçiler tarafından izin verilmez idi. İki ev arasına ip gerer voleybol oynardık. Spor salonuna girip oynamamıza izin yoktu. Çocuk olsan bile doğal hakkın olan bir şeye izin verilmediğinde , alternatif çareler arıyorsun.

Niye biz güzel şeyleri bile ağız tadı ile yaşayamıyoruz ?

Kaynak: Hayati Yılmaz ile

Zonguldak tarih