Delege seçimlerindeki listeler arasındaki ittifak çalışmalarının strateji ürünü olduğu söyleyen Merkez İlçe Başkanı Adayı Osman Zaimoğlu, CHP Zonguldak Merkez İlçe delege seçimlerine yönelik yaptığımız yoruma bir açıklama getirmek istediğini söyledi.
Özellikle, “Free mas’ onlar!” başlığı altındaki “Ebru Uzun’a bakıp Harun Akın’ı gördüğünü iddia edenlere, Osman Zaimoğlu’na bakınca Şenol Şanal’ı, Şenol Şanal’a bakınca Haberal ailesini göstereceğiz tabi…” sözlerime açıklık getirmek istediğini ifade etti.
Bu akşam Sayın Zaimoğlu’nun açıklamasını yayınlayalım.
Yarın birlikte yorumlayalım.
“Sevgili kardeşim Alev,
Dünkü yazını okudum...
Gazeteci olarak istediğin yorumu yapma hakkına saygı duyarım...
Fakat ismimin geçtiği bölümde bana bakınca Şenol Şanal'ı gördüğünü ona bakınca dünyaca tanınmış HABERAL ismini gördüğünü vs yazmışsın...
HABERAL bir dünya markası olup böyle basit delege kongre işlerine zaten vakit bulup karışamaz...
Karışmazda...
Şenol Şanal konusuna gelince kendisi çok sevdiğim ve dost olduğum bir ağabeyimdir...
Benim partimize ilçe başkanı olarak çok iyi bir yönetim sergileyeceğimi bilerek bana CHP üyesi olarak destek vermektedir...
Bu desteği veren sadece Şenol Şanal değil onun gibi yüzlerce insan vardır ve Şenol Şanal bunlardan bir tanesidir...
Benim siyasi yürüyüşüme parti üyelerimizin her biri destek verebilir ve bu doğaldır...
Beni lütfen birilerinin adayı veya bir pazarlık adayı gibi söylem ve yorumlara lütfen katma...
Ben siyaseti onur, ahlak ve siyasi etik üzerine yapıyorum...
Yürüyüşüm CUMHURİYET HALK PARTİSİ ilkelerine ve ahlakına uygun olarak devam ediyor...
Bu açıklamam ışığında senin gibi kalemi düz ve dik olan yakından tanıdığım kardeşimden ricam bu YANLIŞ olan kısmı düzeltmen...
Gazeteci mesleğinde başarılarının devamını dilerim..
Selam ve sevgilerimle…
Biraz daha dayansaydın…
Nasrettin hoca eşeğine verdiği samana zam gelince buna bir çare arar, ne etsem ne eylesem diye düşünürken eşeğine günde bir balya saman yerine yarım balya saman vermeye karar verir.
Böylece masraflarını düşürecektir.
Biraz zaman geçer, bakar ki eşekte bir değişiklik yok, aynı şekilde çalışmaya devam ediyor..
Hoca biraz daha hesap kitap yapar ve eşeğe yedirdiği yarım balyayı da yarıya indirir.
Bakar eşek yine bir şey yokmuş gibi çalışmaya devam ediyor, eşek bildiği eşek çıt çıkarmıyor, ertesi günlerde de verdiğinin yarısını verir, eşek çalışmaya devam eder.
Hoca, hesaba kitaba oturduğunda “geçmişte bu eşeğe ne kadar da masraf ediyormuşum” diye iç geçirir.
Derken bir sabah kalkar bakar ki eşek hakkın rahmetine kavuşmuş. Hoca hüzünlenir, ölü eşeğinin başında “tüh, biraz daha dayansaydın sana aç karnına çalışmayı da öğretecektim” der.
Tek başına olan hocanın eşeği, ne her gün yeminin azalmasına, ne de açlığa ses çıkaramadı ve öldü.