‘Sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı ve cinsel taciz’ suçlamasıyla 22 Şubat Perşembe günü Ereğli 5. Asliye Ceza Mahkemesinde sanık olarak hakim karşısına çıkacak olan Gülüç Belediye Başkanı Mustafa Gökhan Demirtaş’ı savunanlara bir göz atalım mı?
Gökhan Demirtaş, yakın arkadaşı Lütfi Özcan’ı Gülüç Merkez Mahallesi muhtar adayı olarak çıkarmış!
Seçimde desteklemiş, muhtar yapmış!
Peki Lütfi Özcan, muhtar seçilince ilk iş icraatı ne olmuş biliyor musunuz?
Ukrayna’lı bir kadını hileli bir şekilde belde de bulunan engelli biriyle nikahlamış!
Sonra kadını kendi himayesine almış!
Engelli bireyin babası, Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmuş!
Muhtar, Ukraynalı bir kadın yüzünden cezaevini boylamış!
Şimdi bu eski muhtar, sosyal medyada tacizden yargılanan Gökhan Başkanını savunuyor!
Peki, şaşırdık mı?
Olacak iş değil!
Partisi’ni Ormanlı Beldesinde CHP’ye sattıktan sonra önceki dönem mahalli seçimlerde de CHP’li Halil Posbıyık’a açık açık çalışan İbrahim Sezer, AK Parti Kdz. Ereğli Belediye Başkan Adayı yapıldı!
Birkaç ay içinde İlçe Başkanı, birkaç ay içinde aday adayı, birkaç ay içinde de Belediye Başkan Adayı gösterildi.
Tercih edilme sebebi de ne biliyor musunuz?
“Yerli aday” olduğu için!
Ciddi söylüyorum kriter bu; Yerli!
Sanki diğerleri Yahudi soyu!
Olacak iş değil!
Ama oluyor!
Şimdi de kurnazlık yapıyor!
İbrahim Sezer, Belediye Meclisi’nin ilk 5’ini Doğu Karadenizlilerle doldurmuş!
‘Yerli’ halkı geri sıralara atmışlar!
Ee kardeşim hani onlar ‘yabancı’ değil miydi?
“Sizden anca dolgu malzemesi olur” deyip adamları tren vagonu dizmişler!
Onlarda dizilmişler!
İlm-i Siyaset
Of’lunun biri gurbete çıkmış.
Gittiği şehirde bir esnafa uğramış.
‘Hemşerum pen Of’liyum. Elumden her iş gelur. Bi yandan da hocaluk da edebilurum. Bana yardimci olur misun’ demiş.
Esnaf da köyünün ileri gelenlerindenmiş. Yeni tamamlanan köy camisine de çok yardım etmişmiş. Muhtara mektup yazmış.
Of’luyu hoca olarak işe başlatmasını rica etmiş.
Of’lu muhtarla tanışmış, cemaatle sohbet etmiş, işe başlamış. Köylü yeni hocasından çok memnunmuş…
Aradan bir süre geçmiş. Tesadüf bu ya. Ramazan yaklaşırken bir Urfa’lı da şehirdeki aynı esnafa uğramış. Sohbet etmişler. ‘Ben Urfa’liyem. Gurbete çıkmişem. Müezzinem. Bana yardımcı olur misen’ demiş.
Esnaf da, ‘Şu işe bak. Köydeki camide bunu da başlatsak’ diye düşünmüş. Muhtara mektup yazmış…
Urfa’lı müezzin, yanık sesiyle bütün köyü mest etmiş. Bir süre sonra köylüler aralarında ‘Ya bu ikisini de niye bakalım. Urfa’lının sesi çok güzel. Of’luyu gönderelim, gitsin buralardan’ diye başlayan konuşmalar, her şeyden haberi olan Of’lu hocanın kulağına kadar da gitmiş.
Bir Cuma günüymüş. Of’lu hoca, Urfa’lıyı bulmuş. ‘Uşağum memleketten haber geldi. Benum acele gitmem lâzim. Sen vaazi da halledersun, olur mi’ demiş. Urfa’lı da ‘Ya hocam ben yapamam, vaazdan anlamirem’ deyince hoca da ‘Merak etma. Ben hebisini duşundum. Kitabun ortasina neler soyleyeceğuni da yazdum’ demiş. Urfa’lı da hocaya teşekkür etmiş.
Hoca, köyden acele uzaklaşmış. Müezzin ezanı okumuş. Vaaza başlamadan, bizim Of’lu hoca gittiği yoldan dönerek cemaatin arasına karışmış.
Urfa’lı hoca kâğıdı bulacağından emin bir şekilde, ‘Ey cemaat, peygamber efendimiz der ki' diye başlamış. Fakat kâğıdı bulamamış. Birkaç kere daha ‘Ey cemaat peygamber efendimiz der ki’ deyip peşini getiremeyince, cemaatten sesler yükselmiş. ‘Ne der, peygamber efendimiz’ diye sormuşlar.
Kâğıdı bulamamanın telaşıyla Urfa’lı ‘Bu kâğıdı buradan alanın anasınıi avradını…’ demiş.
Tam o sırada cemaatin arasına karışmış Of’lu hoca, ayağa kalkmış. ‘Ulan terbiyesuz, ahlâksuz adam. Peygamber efendimuz ha oyle bi kelâm etmemiştur. Ya hu yalanlarun ile utanmadan cemaatin aklini kariştiriyisun’ demiş…
Soru :
1. Her partinin içinde bu tip tuzakçı hocalar var mıdır?
2. Varsa, yakınlık duyduğunuz partideki, ilk üçünü sıralar mısınız?
3. Bu tip tuzakçı hocaların öne çıkmasında katkınız oldu mu?