"EYT’yi cebe koyanların g.tü başı oynuyor”

Gazeteci Mustafa Uysal, Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Odabaş’ın işçiye ‘EYT’yi cebe koyanların g.tü başı oynuyor” hakaretinde bulunduğunu iddia etti.

İşte gazeteci Mustafa Uysal'ın o iddiası;

Erdemir İşçisi “Çağdaş Sendika, Çağdaş Başkan” diye slogan attığı aidat ödediği Sendikanın Genel Başkanı Odabaş’tan işçiye resmen hakaret; 
“EYT’Yi CEBE KOYANLARIN GÖTÜ BAŞI OYNUYOR!”
Erdemirde Takas, Teşvik, İhbar, maaş düşüklüğü gibi konularla yaklaşık 6 aydır süren huzursuzluk ayyuka çıkmışken, Sendika ağalarının işçi sorunlarına çözüm üretmeden saltanatı sürmeye devam ediyor. 
Bir haftadan beri Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Odabaş’ın Otelde düzenleyeceği toplantıda çok önemli konuların açıklanacağı duyrulmuş, tüm Erdemir personeli tüm dikkatini toplantıya verdi. 
Ancak, toplantı işçi beklentileri için fiyasko çıktı. Erdemir’in veya OYAK’ın Genel Müdürünü böyle bir işçi toplantısına konuşmacı olarak çağırın, iddia ediyorum O Genel Müdür Odabaş kadar işveren lehine konuşma yapmaz , işçiyi de kendi marabası yerine koyup bu şekilde hakaret etmez! 
İŞÇİ KENDİLERİNE HAKARET EDİLSİN DİYE Mİ SLOGAN ATIYOR? 
Toplantı boyunca İşçiden yana ortaya somut birşey koymayıp hep İşverenin ve Sendikanın menfaatlerinden dem vuran Genel Başkan Yardımcısı Odabaş konuşmasında 2000-3000 Erdemir çalışanının EYT’den faydalandığını, işçilerin hem işvereni hemde sendikaya ayakta tutması gerektiğini belirterek, işçi lehine neredeyse hiçbir somut birşey ortaya koymadan; “ EYT’yi cebe koyan arkadaşların götü başı oynamaya başladı, herkes rahat böyle bir tarafa çekmeye başladı” diyerek hem yıllarca aidat aldığı işçiye hakaret etti, hemde işçi üzerindeki hakimiyetlerini ve inandırıcılıklarını kaybettiklerini tescillemiş oldu. 
FORMENLERİN SÖZLEŞMESİNE ODABAŞ İTİRAZ ETTİKLERİNİ DOĞRULADI! 
Konuşmasında Sendika Başkanı gibi değil, İşveren Temsilcisi gibi Konuşan Odabaş; İşçinin menfaat ve çıkarları İçin yapacakları hiçbir çabadan bahsetmezken, Kendilerinin hiçbir zaman şirketi zarara sokacak birşeyin içine girmeyeceklerinin altını defalarca çizerek, “ Erdemir’de dedikodu çıktı. Formenler sözleşmeli çalışacak diye böyle bir konuşmalar oldu. Biz şiddetle buna karşı çıktık” diyerek malumun itirafını yaptı! 
İŞÇİ İÇİN İSTEMEZ AMA İŞVEREN İÇİN FEDAKARLIK İSTEDİ! 
Erdemir Yönetimi, İsdemir’de uygulanan Sözleşmeli çalışma kapsamında EYT’li olup başarılı personellerini elinde tutmak İçin uzun zamandır çalışma yapmaktaydı. Tabiki işçiyi tutabilmek için daha önce hep 1 yıllık sınırlı süreli Sözleşme yapan Erdemir sözleşme dolduktan sonra tekrar sözleşme yenilemesi yapıyordu. 
Sınırlı Sözleşme yerine sınırsız sözleşmeden dem vuran Sendikacı Odabaş, “ EYT’li olan arkadaşlarımızda eskiden olduğu gibi 1 senelik, 8 aylık diye süre yok. Biz altını doldurduğunuz zaman gidecek. Aşağıda adamların önünü tıkamayacak. Ama burada tek bir gündem her çalışan değİl. Müdürlüğün, İnsan Kaynaklarının, Genel Müdürlüğün belirlediği teknik ustalara, EYT’li çalışma sözleşmesine devam etmeli. Şirketin sana ihtiyacı var. Ben senden bu fedakarlığı istiyorum” dedi. 
Yani İşverenin kendi menfaati için yaptığı EYT’lilerin sözleşmeli bırakma hazırlığını kendisi yaptırmış gibi hikaye okurken, bahsettiği sözleşme süreli olmadığı İçin, bugün sözleşme yapılan EYT’li işçinin bir hafta sonra işveren tarafından sözleşmesinin fesih edilmeyeceği garantisi yok! İşçi hiçbir hakta talep edemez! 
TAKAS YOK! LAF CAMBAZLIĞI ÇOK! 
İşçinin tepkisinden korktuğu İçin TAKAS konusuna girerken, “ şimdi tabi siz bekliyorsunuz Takas ne oldu? Bir sürü insanı buraya topladık. Biraz sonra ben konuşmamı yaptıktan sonra belki hepiniz kalkıp gideceksiniz bilemiyorum” diye korkularını açık açık söyleyerek işçi karşısındaki sendikacının aciziyetini ortaya koydu. 
Odabaş konuşmasında, “Şunu bilin , bu saatten sonra Ereğli Demir ve Çelik Fabrikalarında TAKAS diye birşey yok. Bu kapandı. Birdaha takas Uygulaması diye bir uygulama sözü olmayacak. Ama Takastan Şirket yönetimi ve Ereğli Kamuoyu rahatsız. “ diyerek edebiyat yaptıktan sonra Sözleşmenin 64. Maddesini üzerinden yürüyecekleri gibi komik bir söz etti! 
Endüstri Meslek ve Meslek Yüksek Okulu mezunu olan arkadaşlarının hak alacağını söylerken, “ ha diyeceksiniz, lise mezunu var, Ticaret Meslek Lisesi var, bilmem be var. Onlarda Halk Eğitimden sanayide çalışabilir raporu, Ağır sanayide çalışabilir raporu alacak” diyen Odabaş’ın dünyadan haberi yok. Halk Eğitim öyle bir belgeyi nasıl verir? Ağır işte çalışabilme raporunu Doktorlardan oluşan heyet verir. Litarütürde hiç olmayan bir belge türeterek işçinin tepkisi olmasın diye anlamsız bir kandırmaca yapan Odabaş, sonuçta konuyu hükümetin üzerine attı. 
İŞÇİ YÜZÜNE DEĞİL AMA ARKADAN TEPKİLİ! 
Kendi Çocuklarını iş için takası bekleyen işçi, içi dolu hiçbir açıklamanın olmadığı söyleyen Erdemir işçileri toplantı sonrasında “ bize bunları kendi çabası gibi anlatıyor, sanki biz salağız. İşverenin kalifiye eleman yetiştirmeyeceği için kendi menfaatine göre çıkarttığı sözleşme işini sahiplenmesi bile çok komik! Konuşmasında Sendika Başkanı olarak hep bizden istiyor ama hep işveren den bizim menfaatiniz için istediği hiçbir şey yok. Düşen maaşlarımızı artırmak İçin işverenden istemediniz. Kendi kızlarını, damatlarını, akrabalarını işe koymak için işverenden istedin ama bizim çoçuklarımızı takasta sahipsiz bıraktınız ve hikaye okuyorsunuz. Şimdi Odabaşın bu konuşmasını, Odabaşı tanımayan bağımsız birine İşveren sendikacısı işçiye konuşma yaptı diye dinlet . Kesinlikle Odabaşın işveren sendikacısı olduğuna inanır. Adam öyle pişkin ki, utanma arlanma bile kalmamış” dediler. 
Ama bunu o salonda yüzlerine söyleyemediler! 
Şimdi, Sendikada seçim var. Sendikacılar anahtar delege listelerini verir. Kuzu gibi Erdemir İşçisi anahtar listeyi sandığa atar. Çünkü haklarını savunacak listeler yapacak ve sandığa atacak yürekleri yok! 
Bence Erdemir işçisi bol bol slogan Atsın. Büyük Başkan, Çağdaş Başkan, Büyük sendika. Aidatını vere vere hakkını sormayıp sendikaya yalakalık yapsın! 
Hatta Yusuf Ziya Odabaşı Ereğli Belediye Başkanı da yapsın! 
Ben Odabaş gibi sizin nerenizin oynadığını bilmem ama bildiğim Deveyi diken…