Zonguldak belediye Başkanı Selim Alan’ın ısrarı ile 1 Ekim tarihinde yıkılması planlanan Fevkani Köprüsü’nde tahliye için verilen süre 30 Eylül’de sona eriyor.
Dükkanlarını boşaltmayacaklarını söyleyen 30 yıllık esnaf, Tahsin Alay Mağazacılık sahibi Sevgi Alay, esnaflar adına sağ duyurusu çağrısını yenilerken, kalıcı bir alanda dükkanlarını kendilerinin yapacaklarını söyledi.
Belediye Başkanı Alan’ın saygısız, kırıcı olduğunu ve güvenmediklerini belirten Sevgi Alay, “Devlet baba babalığını göstersin, babalığını yapsın. Devlet baba da burada Sayın Valimizdir. Bizleri lütfen lütfen siyasetin oyuncağı haline getirmesinler. Elektriğimizi suyumuzu keserek bizi mağdur etmesinler, var olduğumuz sürece vergimizi ödeyen esnaf olarak lütfen bize de saygılı davransınlar. Ve yılların esnaflarına sığınmacılara yapmadıkları muameleyi yapmasınlar. Bizler bu ülkenin vatandaşıyız” dedi.
BELEDİYE BAŞKANI SAYGISIZ
Kadınlara ve insanlara saygısızca davranan son derece kırıcı bir dil kullanan bir Belediye Başkanına sahibiz, maalesef sahipsiz bir şehiriz. Bu sahipsiz şehir iktidarında nimetlerin faydalanamayan, milletvekileri tarafından da kaderi olmayan, yöneticiler tarafından da kaderi olmayan bir şehir. Toprağı kara, kaderi şehir.
Biz emeğini halktan alan insanlarız, bizim siyaset ve yöneticilerden hiçbir beklentimiz yok. Bizi hak ettiğimiz gibi görsünler yeter. Biz zaten Devletine kirasını, vergisini ödeyen insanlarız. Devletine saygılı ve sorumluluğunu taşıyan insanlarız.
Bizim isteğimiz istihdamımızı geleceğimizi sürdüreceğimiz kalıcı yerler istiyoruz. Bize kalıcı bir gösterilse biz yapmaya da hazırız.
Bizim bir suçumuz yok, daha önceki belediye başkanlarının da hatasını ve cezasını çekiyoruz. Bu hangi parti olursa olsun hiç önemli değil.
İSMAİL EŞREF’İN CEZASINI, MUHARREM AKDEMİR’İN KORKAKLIĞINI, EGOSU TAVAN YAPAN SELİM ALAN’IN CEZASINI ÇEKİYORUZ
İktidar partisi de, ana muhalefet partisi belediye başkanları da bu esnafa zulüm ederek giden belediye başkanlarıdır.
Bize haber vermeden kiracılık sözleşmelerimizi fesih eden bir İsmail Eşref’in cezasını çekiyoruz. Arkasından maalesef korkakça davranan Muharrem Akdemir’in cezasını çekiyoruz. Şu anda egosuyla tavan yapmış bir Selim Alan’ın cezasını çekiyoruz. Buralara yatırım yaptığımız için kaderimiz ceza çekmek oluyor, üzücü.
Devletimize ve bizi savunamayan insanlara karşı kırgınız. Bağlı olduğumuz örgütler, Oda’lar maalesef yanımızda olmuyor. Herkes kabuğuna çekilmiş. Basın susmuş.
Bu köprü her şeyiyle Zonguldak’ın malı, Zonguldak’a ait. Biz burada esnaflık yapıyoruz ama köprü Zonguldak’ın malıdır.
Sahip çıkmayan bir halk, basın, örgütler var. Köprü altını esnaftan ibaret görüyorlar. Halbuki bu köprü bir cevher yukarıda. Trilyonca liralık bu cevherin yok olmasına göz göre göre yok olmasına sesiz kalıyorlar. Üzücü.
SİYASETİN KURNAZLIĞINA ALET OLMAYIN
Selim Alan’a güvenmiyorum. Çünkü güven verici hiçbir yapmadınız. Tapulu yerleri yıktınız (Belediye Merkez Çarşısı) insanları perişan ettiniz, işinden ettiniz, iflas ettirdiniz, farklı yerlerde işlerini sürdüremediler. Ve hala mağdur o insanlar. Başka yerleri de yıkıp yapmadınız, tamamlayamadınız. Köprüyü sırf seçim probagandası için yıkmaya çalışıyorsunuz. Sayın Valimi de bu işe bulaştırdınız.
Sayın Valim keşke araştırsa, keşke gezse ve köprüyü tarafsız inceletse. Veya köprünün 5 ayağını da kapatsa Zonguldak trafiğinin nasıl bir çileye girdiğini görse sayın Valim… Sanki bir market kaldıracak gibi düşünüyorlar. Yıkım esnasında çıkacak aspesin bu kenti zehirleyeceğini bilmiyorlar. Tonlarca demirin nereye gittiğini sorgulamıyorlar. Yıkımını niçin ucuz fiyata verildiğini kimse sormuyor. O çeliklerin nereye gideceğini merak ediyorum. Ne kadar çelik olduğunu merak ediyoruz, ihalenin neden böyle yapıldığı, raporların nasıl alındığını merak ediyoruz.
Ben buradan Sayın Valime sesleniyorum, Siz devlet adamı olarak kalın, halkın yanında olun, halkın Valisi olun, siyaset gelip geçicidir sayın Valim. Bir gün siyasette herkes bir yere çekilip gidecek ama sizler, devleti temsil eden Devlet adamı olarak anılın istiyorum, çok iyi bir insansınız ama siyasetin kurnazlığına sakın alet olmayın. Onlar kendi koltuk ve çıkarları için uğraşıyorlar. Sizler Devletin güzide insanlarısınız. O güzide makamlara lütfen siyaset bulaşmayın.
Sizin de yanınızda ayrıştırıcı dil kullanarak söyledi zaten. İçinde öfkesi, kini olan bir başka partiyi, ana muhalefet partisini nefretle anan bir insanın makamında buluşmayalım Sayın Valim. Bu şehire hep beraber ihanet etmeyelim, bu şehire hep beraber sahip çıkalım. Bu şehrin tarihlerini, kimliklerini yıkmayalım, tarihini ve dokusunu bozmayalım. Pişman olacağımız bir şey yapmayalım. Yapılabilecek, onarabilecek şeyleri yapabiliriz. Bizlere kalıcı yerler verin bizler çıkalım, Köprü altını istediğiniz gibi dizayn edin. Ama yıkmadan edin. Yıkmak çözüm değil. Bu köprünün yıkılması demek bu şehrin felç olması demek.
KÖPRÜ YIKILINCA YOKSULLAR REFAHA KAVUŞMAYACAK
Hani birileri diyor ya ‘köprü yıkılınca şehrin önü açılacak’ şehir Paris olmayacak köprü yıkılınca, ekonomisi çökmüş, işsizliği hat safhada, açlık ve yoksullukla uğraşan insanlar köprü kalkınca refaha kavuşmayacaklar.
Köprünün haricinde insanlara iş alanları yaratalım. İstihdam edelim, insanların refah seviyesini yükseltici şeyler yapalım. AVM kültürünü bu millete dayatmayalım, esnaflar yok olsun diye dayatmayalım. Kin ve öfkemizi bir kenara bırakıp insanlara eziyet çektirip, mağdur edip, ticari hayatını bitirecek hamleler yapmayalım. İnsanların ekmeği ile oynamak, geleceğini yok etmek, insanların bütün geçmişini silip atmak, insanların canını acıtıyor Sayın Valim. Sayın Valimin sağ duyusuna güveniyorum, hoş görüsüne sığınıyorum.
Belediye Başkanına gelince, başarısızlıklarına bir başarısızlık daha eklemesin. Biraz daha aklıselim davransın. Başarısızlıklarına yeni bir başarısızlık daha eklemesin. Belediye Başkanı, aklım var diyor o aklını kullansın, Ömer adaletim var diyor, adaletini kullansın.
DEVLET BABA SAYIN VALİDİR
Bir ortak noktada bulaşalım, bir çözüm noktasında buluşalım. Bize bir yer gösterilsin, projesini onlar çizsin biz o yerleri de yapalım. Yeter ki, hiç kimse mağdur olmasın, kimse aşından, işten olmasın. Zaten ekonomik kriz var, yarın işlerimiz nasıl gidecek, ödemelerimizi nasıl yapacağız diye kaygıya kapılmasın, bize Devlet baba babalığını göstersin, babalığını yapsın. Devlet baba da burada Sayın Valimizdir. Bizleri lütfen lütfen siyasetin oyuncağı haline getirmesinler. Elektriğimizi suyumuzu keserek bizi mağdur etmesinler, var olduğumuz sürece vergimizi ödeyen esnaf olarak lütfen bize de saygılı davransınlar. Ve yılların esnaflarına sığınmacılara yapmadıkları muameleyi yapmasınlar. Bizler bu ülkenin vatandaşıyız, bizlerin çocuklarının geleceği var. Lütfen hayatımızı sekteye uğratarak plan yapmasınlar.