Belediye personeli iki kadından biri olan N.Y, elinde kanıt olmadığı için Gülüç Belediye Başkanı ve İYİ Parti adayı Gökhan Mustafa Demirtaş karşısında hukuksal olarak mücadele edememişti.
Savcılık takipsizlik kararı verince Demirtaş, tarafından işten çıkarıldı!
Yaşadığı feci olaylar nedeniyle bebeğini de kaybetmişti.
N.Y. ve ailesi için büyük bir yıkım oldu!
Bu kararın arkasına sığınan sanık Başkan Demirtaş, Duygu K.’nin mahkemeye sunduğu ses kayıtlarının montaj olduğuna yönelik savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu!
Savcılık ‘Kovuşturmaya yer olmadığına’ kararını verdi!
Fakat süreci uzatarak kendini İYİ Parti’ye kakaladı!
Sanık olarak yargılandığı davanın ilk duruşmasında, İYİ Partili Evrim Balbaloğlu’nun doktorluk yaptığı Echomar hastanesinden rapor alarak kaçmıştı!
Sonuç;
Ses kayıtlarının montaj olmadığı ortaya çıktı!
Tanıklar hakkında ‘yalan yere tanık’ suçundan suç duyurusunda bulunacaklar!
Para atınca çalışan otomatlar gibi “Başkanıma gazeteciler iftira atıyor” şeklinde sosyal medyada bizi hedef alan meslektaşlarımızın bu karar karşısında nasıl bir tavır takınacaklarını merak ediyorum!
“Tacizciyi aday yaparlarsa istifa ederim” diye bağıran, masaları yumruklayan İYİ Partili yöneticiler, onur, şeref, haysiyetten filan söz ediyorlardı!
Şerefli davranıp istifa ederler herhalde!
Enine boyuna suça karışmış taciz sanığı Gökhan Mustafa Demirtaş’ın söyleyecek yalanı, kaçacak yeri kalmadı!
Bakalım 4 Nisan tarihindeki ikinci duruşmada neler olacak?
Ayakları yer görmüyor!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Zonguldak mitinginin ardından Cumhur İttifakı Zonguldak Belediye Başkan Adayı Selim Alan’ın ayakları yer görmüyor farkında mısınız?
Her şey adaylığı açıklanana kadardı!
Özürler filan yalan oldu!
31 Mart seçimlerini almış gibi kasılıyor, koltuğa oturmuş gibi kibirleniyor!
AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan, onun için mücadele etmemiş gibi davranıyor!
MHP İl Başkanı Mustafa Öztürk, onun için siyasi hayatını tehlikeye atmamış gibi tutum sergiliyor!
Selim Alan’ın karakteri böyle!
Karşıya geçene kadar ‘ayıya dayı’ der!
Ayakları düz bastı mı, sırtını döner!
Koltuğa oturunca da “Kucağına oturduğum herkesi kucağıma alacağım” der!
Yazın bir kenara, o koltuğa bir daha otursun önce Mustafa Çağlayan’la hesaplaşacak!
Sonra partililerle!
Vatandaşı makamından kovacak!
İşçisini dövdürmeye devam edecek!
Huylu huyundan vazgeçer mi?
Kırk yıllık kani olur mu yani!
Aşkın cinsiyeti yok!
Fiziksel açıdan erkeksi özelliklere sahip fakat dişil cinsiyet kimliğinde olan bir birey ile düz kontak çalışan kaytan bıyıklı bir makam şoförüyle yaşadığı ilişkinin mesajları ortalığa saçılmış!
Olay değişik bir hal almaya başladı!
Trans kadının, şoförün arka sağında oturan yöneticiyle de görüştüğü ortaya çıktı!
Kumar, kadın ve alkol düşkünü, id, ego ve süperegolu yönetici magazine konu olmamak için kulakları hazırlamıştı!
Görüntüler için nereyi hazırlar bilmiyoruz!
Ama aşkta cinsiyet farkı gözetmediğini öğrenmiş olduk!