Ekmen:' mağarada, yerinde korunmuş halde bulunan bir çömleği içinde farklı ham maddelerden üretilmiş on binden fazla boncuk bulundu. Bunlardan 27'si altından üretilmiş' dedi. Buluntuların 6.300 yıl önce mağarada yaşayan ilk sakinlere ait olduğu tespit edildi.
Doç. Dr. Hamza Ekmen, mağarada Anadolu’nun kayıp topluluğu Kaşkalar'a ait izler bulunduğunu belirterek, “İnönü Mağarası’nın 3’üncü tabakasında bulunan ve Geç Tunç Çağı’na tarihlenen bulguların ve buluntuların Eski Anadolu’nun kayıp bir topluluğu olan Kaşkalar ile ilişkili olabileceğini iddia ediyoruz” dedi.
KAŞKALAR KİMDİR?
Kaşkalar (Hitit metinlerinde Gašga, Kašga, Kaška; II. Ramses yazıtlarında Kškš, Asur kaynaklarında -Sargon yıllıkları- māt Kašku, Ugarit dilinde ise ktk) büyük olasılıkla Asur Ticaret Kolonileri Çağı ile MÖ 8. yüzyıl arasında,Orta ve Batı Karadeniz Bölgesi'nde, zaman zaman Hititlere karşı yaptıkları akınlarla imparatorluğun iç bölgelerinde yaşadığı, Hititlerin tarih sahnesinden çekilmesi ile yaşam alanlarının Asur sınırlarına ulaştığı tahmin edilen yarı göçebe kavim veya kavimler topluluğuydu.
Kaşka ismine eski krallık devrine ait belgelerde rastlanılmaz, bunun yanında III. Hattuşili ve IV. Tuthaliya dönemine ait belgelerde Kaşkaların Hitit İmparatorluğu'nun daha eski dönemlerindeki varlığından bahsedilir. Kendi dillerine ait çiviyazılı kaynak olmadığından dilleri hakkındaki veri ve yürütülen tahminler sınırlıdır. Kültür ve yaşayış tarzları hakkındaki bilgiler ise yine doğrudan onların dışındaki kaynaklardan elde edilir, arkeolojik miraslarına az miktarda rastlanır. İmparatorluğun varlığı boyunca sorun teşkil etmişlerdir, Kaşka yağmalarına tedbir olarak Hititler, zaman zaman idari merkezlerini değiştirir. İmparatorluğun yıkılışı sonrası, Kaşka topluluklarının Asur sınırlarına kadar ilerlediği ve çevre krallıklarla birlikler kurdukları, en sonunda Asur baskınları ve Kimmer istilası sonucunda tarih sahnesinden silindikleri tahmin edilmektedir.
Kaşkaların Anadolu'nun yerel halkı olup olmadıkları bilinmemektedir. Asur Ticaret Kolonileri Çağı Anadolu'sunda bulunan ve daha sonraları Kaşka coğrafyası sınırları içinde kalacak olan bazı yerel krallıklar, Kaşkaların bu çağlarda Anadolu'da bulunup bulunmadığı hakkında ipucu sağlar.Kaşkaların yarı göçebe yaşam tarzı ve yaşadıkları coğrafyadan ötürü tercih etmiş olabilecekleri ağaç mimarisinden ötürü bıraktıkları arkeolojik miras oldukça azdır. Bıraktıkları miras bu kadar az olduğu için haklarındaki bilgiler Hitit, Mısır ve Asur devletlerinin belgelerinden elde edilir
Eski krallık dönemine ait belgelerde, Kaşka isminden bahsedilmez. Bazı araştırmacılarca, bu ismin Hititler tarafından bölgenin yerlilerine sonradan verilmiş olduğu öne sürülür çünkü imparatorluk devrine ait belgelerde Kaşkaların tarih sahnesine çıkış tarihi eski krallık dönemine dayandırılır.
Kaşkaların tarih sahnesine çıkışları tam olarak belli olmamakla beraber, Hitit belgelerinde Kaşkaların I. Hantili (MÖ 1590-1560) döneminde yaşadıklarından bahsedilir.Hattuşa şehri surlarla çevriliydi; IV. Tuthaliya döneminden kalma yıllıklar bu surların yapılma nedenini, kuzeyden gelen Kaşka akınlarından korunmak olarak açıklar. Aynı belgelerde, Kaşkaların Tiliura ve Nerik kentini ele geçirdiğinden bahsedilir. Bu ele geçirmelerden sonra Kaşkalar, Nerik'te tam 300 yıl egemen olmuş ve Kaşka-Hitit sınırı ise Kummešmaha nehri olur.Öte yandan bu kayıtların, I. Hantili üzerinden yapılmak istenen bir propagandanın da eseri olabileceği iddia edilmiştir.
Kaşkaların tarih sahnesine çıkışları tam olarak belli olmamakla beraber, Hitit belgelerinde Kaşkaların I. Hantili (MÖ 1590-1560) döneminde yaşadıklarından bahsedilir.Hattuşa şehri surlarla çevriliydi; IV. Tuthaliya döneminden kalma yıllıklar bu surların yapılma nedenini, kuzeyden gelen Kaşka akınlarından korunmak olarak açıklar.Aynı belgelerde, Kaşkaların Tiliura ve Nerik kentini ele geçirdiğinden bahsedilir. Bu ele geçirmelerden sonra Kaşkalar, Nerik'te tam 300 yıl egemen olmuş ve Kaşka-Hitit sınırı ise Kummešmaha nehri olur.Öte yandan bu kayıtların, I. Hantili üzerinden yapılmak istenen bir propagandanın da eseri olabileceği iddia edilmiştir.
Bu konuda farklı birkaç görüş ortaya atılmıştır.Albrecht Goetze, ilk başta Kaşka bölgesinin Arzava ve Hitit merkez yerleşimi arasındaki bölgede, daha sonraları ise Kaşka bölgesinin Merzifon-Amasya hattının kuzeyindeki Sinop-Ordu arasındaki bölgede olduğunu önermiştir. Leo Aryeh Mayer-John Garstang ve Bedřich Hrozný, Kaşka bölgesini Kızılırmak'ın yukarı kısmı ile Yukarı Fırat arasındaki alan olarak belirlerken Emil Forrer, Kaşka bölgesinin kuzeyde, Yeşilırmak ve Çekerek arasındaki bölgede olduğunu iddia eder. Eugene Cavaignac, Kaşka bölgesinin Kızılırmak'ın alt kısmından Ege Denizi'ne kadar uzandığını; Friedrich Cornelius, Kaşka bölgesinin kuzeyde Turhal, güneyde Gürün ve doğuda Kemah'ın bulunduğu bir alanda olduğu fikrini öne sürmüştür. İgor Dyakonov'a göre Kasoglar ile Kaşkalar birbiri ile alakalı isimlerdi. George Hewitt'e göre Kaşkalar Çerkes ve Abhazların ataları olabilirdi. Şalva İnal-İpa da bu teoriyi destekledi.
Einar von Schuler, bağımsız ve birlikte hareket etmeyen üç Kaşka grubunun olduğu, batı Kaşka grubunun Gökırmak ve Devrez üst geçidinin kuzeyinde, orta Kaşka grubunun Kızılırmak ve Aşağı Çekerek arasında, doğu Kaşka grubunun ise Mecitözü ile Kelkit Çayı'nın kuzeyinde yer aldığı görüşündedir. Benzer şekilde Jak Yakar ise Doğu Kaşka toprakları Çarşamba Ovası, Aşağı Yeşilırmak ve Kelkit Vadisi'ni içine alan coğrafyada; Orta Kaşka toprakları Aşağı Kızılırmak vadisi ile Durağan ve Kargı bölgelerini içeren Bafra Ovası'nda; Batı Kaşka toprakları ise Pala ve Tumanna'nın bulunduğu topraklar, Ilgaz Dağının güneyindeki bölgeyi içeren Sinop ve Kastamonu illeri ve Gökırmak vadisinde olmalıdır.
Kınık, Devrekani'de yapılan kazılar; Kaşka bölgesinde olduğu bilinen Kaštama kentinin Kastamonu'ya, Pala ülkesinin Zonguldak civarına, Kalašma ülkesinin yine Safranbolu-Gerede civarına lokalize edilmesi ve Pınarbaşı'nda bulunan Hitit kılıcı son görüşü desteklerken; Ereğli'deki İnönü mağarasında bulunan kalıntılar da bu bölgede Kaşka varlığını gösterdiğinden, Batı Kaşka bölgesinin buraya kadar çekilebileceği öne sürülür.
Doğu Kaşka sınırları ise Azzi-Hayaşa'ya sınır olacak şekilde aranmaktadır ve Kuşaklı ile Kayapınar'da yapılan kazılar, Azzi-Hayaşa'nın sınırları hakkında ipucu vermektedir. Tüm bunlara rağmen Hitit belgelerinden anlaşıldığı kadarıyla Kaşka ve Hitit sınırlarının keskin çizgilerle çizilemeyeceği, bu sınırların Hitit ve Kaşka güç dengesine göre zaman zaman değiştiği de ayrı bir noktadır. Örneğin Kaşkalar, II. Murşili döneminde kısa bir süre de olsa Nenašša kentini sınır yapmış yani sınırlarını Nevşehir'e kadar genişletmeyi başarmıştır.
Kaynak: Zonguldak Nostalji