İspanya, Rusya, İngiltere, ABD, Hindistan ve Türkiye, son 24 saatte yaşadığı doğa olayları ile büyük bir sınav verdi.
Yeni dünya düzenine geçiş yapıyorlar!
Metrekareye 200 kg yağış düşürüyorlar!
Çok yakın bir zamanda yapay kıtlıkla karşı karşıya bırakılacağız.
Sel suları ile ekili arazilerimiz, osurduğu için hayvanlarımızı ‘şap’ diye itlaf ediyorlar…
Kuş gribi bahanesi ile yerli tavuklarımızı itlaf ettikleri gibi…
Yapay et, yapay sebze, yapay zeka, yarı insansı robotlara alıştırılıyor, nakitsiz bir toplum ile aidiyet duygusundan yoksun köksüzleştirilmiş kitleler yaratmaya çalışıyorlar.
Çok yakında kedi-köpeklere taktıkları cipleri, insanlara takmayı planlıyorlar.
Yani küresel plan işliyor!
Türk milleti henüz bu planın farkında değil.
Ama unuttukları bir şey var, Türk milleti anka kuşu gibidir!
Atatürk, bu yüzden başkenti Anka-ra yapmıştır.
Mitolojinin Anka kuşunu, Simurg’u okumanızı tavsiye ederim.
Türk milleti, küllerinden doğar, yeniden dünya düzeni inşa eder.
Türk Milletinin feraseti yüksektir!
Tarih boyunca bedel ödemiş, dünyaya nizam vermiştir.
Tarih tekerrürden ibarettir.
Neyse…
Geçmiş olsun Zonguldak…
Geçmiş olsun Karadeniz!
Çalışınca oluyor!
Gökçebey’in Agusto deresi patladı!
Devrek’in ırmağı taştı!
Kazmayı vursan suyu çıkan Çaycuma sel sularına teslim oldu.
Zonguldak merkez ilçe ve Kozlu, metrekareye 200 kg yağış düşen selden kıl payı kurtardı.
Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan, önceki akşam iş makinelerini dere yataklarında görevlendirmiş.
Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş, Meteoroloji’nin uyarıları üzerine iki gündür Belediye işçilerine kanal kazdırmış, kıyı-kenar temizletmiş…
Demek ki, isteyince oluyor.
Kentini sevince oluyor.
Geçen hafta; işçisini, büroda oturan memurunu alıp Kozlu sahilini temizletmiş.
İsteyince, çalışınca, sevince oluyor!
Ebru Uzun, parti içindeki Selim Alan’lara yanıt vermiş!
Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan, geçen hafta CHP Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun’un yerel seçimde kendisine oy verdiğini iddia etmişti.
Ebru Uzun, bu iddiaya yönelik iki A4 açıklama yapmıştı.
Özetle “Şerefini, namusunu kaybetmiş kumpasçı” dedi.
İki satırla anlatılacak şeyi, 2 A4’le neden anlamaya çalıştığını düşünüyordum.
Ki, CHP içinden Ebru Uzun’un Disiplin Kurulu’na verilmesini isteyen CHP’liler çıktı!
Demek ki; Ebru Uzun, parti içindeki Selim Alan’lara yanıt vermiş!
Kavga dışarda değil, içerde!
Kumpasçı dışarda değil, içerde!
Diğer boyutuyla bakarsak; Partili rakibi Hamdi Uçar’ı dövemeyen, Selim Alan, Harun Akın’ı dövmeye çalışmış!
Ama Harun Akın bu numaraları yemez!
Yer mi?
