Hamzaçebi yaptığı açıklamada; Ülkemizde son yıllar ve günler içersinde yaşanan deprem ve sık sık sarsıntı haberlerini alarak akıllı kent uygulamasının gün geçtikçe önem kazanmakta olduğunu dikkat çeken İşadamı İnşaat Mühendisi Turgut Hamzaçebi yapmış olduğu açıklamada şunları söyledi.
İnşaat Mühendisi Turgut Hamzaçebi açıklamasında . “ Elbette Ülkemizin deprem kuşağı içinde yer aldığı unutulmamalıdır. Bu bilinç içinde hareket edilerek zaman kaybetmeden yarınlara hazırlanmak gerekir. Bunun için afet riski ve çarpık yapılaşma gibi problemleri olan kentlerimizde öncelikle Kentsel Dönüşüme yer verilmeli; insan odaklı, yüksek kaliteli, güvenli, konforlu ve modern yeni yerleşim alanları oluşturulmalıdır.
Kentsel dönüşüm sürecinde afetlere dayanıklı, sağlam konutlar inşa ederken; Daha az enerji harcayan, Daha az su tüketen, Yürüyüş ve bisiklet yolları ile birbirine entegre olan, Toplu taşıma sistemleri ile ulaşım sorunu çözülmüş, Kısacası Ulaşım sisteminden enerji üretim ve tüketimine kadar yapılan harcamaların azalmasını sağlayan temiz ve çevreci akıllı kentler ön plana çıkarılmalıdır.
Biz inşaat sektöründe çalışan teknik elemanlar olarak Akıllı Kent ne demektir bunun faydaları nelerdir sorusu ile sıkça karşılaşmaktayız.
Akıllı Kentler bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak şehirlerin yaşam kalitesini artırmayı ve güvenli yaşanabilir hale getirmeyi hedefleyen uygulamalar bütünüdür.
Akıllı Kent özellikleri arasında güvenlik, ekonomi, yönetim, temiz enerji ve aydınlatma alanlarında akıllı sistemin uygulanması bulunur. Bunun yanı sıra tasarruf yapan binalar, trafikle ilgili geliştirilen çözümler, park alanları, toplu taşıma ile ilgili uygulamalar, acil durum ve afet yönetimi, akıllı altyapı gibi özellikler de akıllı şehir projeleri kapsamında yer alır. Tüm sistemlerin bir arada bulunduğu ve ihtiyaçların sağlandığı kentlere de akıllı kent adı verilir.
Kentleşme hızının giderek arttığı dünyamızda sınırlı olan kaynaklarımızın sürdürülebilir bir şekilde kullanımına yönelik olarak geliştirilen yeni çözümlerin kullanımı, gelişmiş ülkelerde olduğu kadar Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler arasında da hızla yaygınlaşmaktadır. Akıllı kent uygulamaları özellikle nüfusun hızla arttığı büyük kentlerde kent yöneticilerinin kaynakların daha etkin ve verimli kullanılması konusunda başvurduğu öncelikli teknolojiler olmaya başlamaktadır.
Ayrıca akıllı kentler, kent sakinlerine sundukları konforun dışında her açıdan geleneksel kentlere göre daha güvenli yaşam alanları sunmaktadırlar. Ulaşımdan, altyapıya ve aydınlatmaya kadar kent güvenliğini geliştirmeye yönelik akıllı uygulamalar hayata geçirilebilmektedir. Kent güvenliğini arttırmaya yönelik geliştirilen tüm akıllı uygulamalar, merkezi ve yerel yönetimlere büyük kolaylıklar sağlamaktadır.
Türkiye’de de akıllı kent uygulamaları gün geçtikçe önem kazanmakta ve kentlerimizde kullanılmaya başlamaktadır. Bunlardan birisi de akıllı kent uygulamaları ile öne çıkan Konya’dır. Konya’da uygulanan; Akıllı atık yönetimi, Akıllı toplu ulaşım sistemi, Akıllı kavşak sistemi, Temassız kart, Akıllı bisiklet sistemi, Kent bilgi sistemi, bu uygulamalara örnek gösterilebilir.
Konya sınırları içerisinde fiber optik altyapı düzenlenmesi ile elektronik haberleşmenin önü açılmış ve bu yolla haberleşme ve ulaşım alt yapılarının geliştirilmesi sağlanmıştır “
Hızlı kentleşme ve buna bağlı nüfus yoğunluğu ve tüketim ihtiyacındaki artışın ve bu ihtiyaçların çağın gereksinimlerine uygun olarak giderilmesi için etkin bir şehir yönetimine ihtiyaç duyulmaktadır.
Yapılar yapmak, şehirler kurmak çok boyutlu bir iştir. Bu işte mühendislik, mimarlık, sanat, estetik, tarih ve daha nice faktörlere hâkim olan yönetimlere ihtiyaç vardır.
İlimiz Zonguldak ise etkin bir yönetim anlayışından yıllarca uzak kalmıştır. (Lavvar alanı projesi bunun en canlı örneklerinden biridir.)
Ayrıca ilimiz Akıllı Kent uygulamalarında da çok geri kalmış bir ildir.
İmar revizyonları, Yeni yerleşim alanları, Kentsel dönüşüm projeleri, Kültür ve sosyal alanları, Geri dönüşüm projeleri, Ulaşımdan enerji üretim ve tüketimine kadar birçok alanlarda istenen ve beklenen atılımları yapamamıştır. O nedenle devamlı göç veren bir il konumuna düşmüştür.
Son zamanlarda TOKİ vasıtası ile yapılanlar ve çevre yolları ile ilgili çalışmalar gelecek için ümit veren çalışmalar olmuştur.
Ancak yerel yönetimlerin merkezi yönetimle ve özel sektörle etkili bir bağ kuramamış olması da gözlerden kaçmamalıdır.
