Önceki Belediye Başkanı Selim Alan döneminde depreme dayanaksız olduğu gerekçesiyle adeta hurdacılara peşkeş çekilerek yıkılan Fevkani Köprüsü’nün kent trafiğine katkısı günün her saatinde yaşanan keşmekeşin ardından daha net anlaşıldı.

Fevkani Köprüsü’nün yıkılmasıyla birlikte kentte yoğunlaşarak artan trafik yoğunluğu sürücüleri çileden çıkarırken, sosyal medyada da tartışmalara konu oldu.

Zonguldak Belediyesi Ulaşım Hizmetleri eski Müdürü Ahmet Özkan, Köprü’den sonra trafik akışıyla ilgili bir plan yapılmadığını bodoslama yıkıldiğini, ortak akıl yerine bir kişinin aklının peşine gidilerek kente büyük bir ihanet yapıldığını söyledi.

Sosyal medya kullanıcılarının Selim Alan döneminde yapılan B Planın devreye sokulması gerektiğine yönelik yapılan önerilere “B planı olsa benim de, en azından haberim olması gerekirdi. O zamanda ulaşım hizmetleri müdürü idim. Plan falan yoktu, olaya peşin hükümlerle, bodoslama dalındı” şeklinde yanıt veren Ahmet Özkan çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İşe o paylaşım;

Köprünün yıkılmasına alkış tutanlar,

Umarım ihaneti anlamışlardır

Ortak aklı çalıştırmak yerine, bir kişinin aklının peşine gitmenin bedelini ödüyor Zonguldak

Köprünün yıkılması için yapılan gayret,

Köprünün islahı için yapılsa idi,

Bugün farklı bir noktada idik.

B planı olsa benim de, en azından haberim olması gerekirdi.

(O zamanda ulaşım hizmetleri müdürü idim.)

Plan falan yoktu

Olaya peşin hükümlerle, bodoslama dalındı

O güzelim köprü.

Kent mirası.

Son derece fonksiyonel.

Bir türlü islah edilemedi.

Alttaki kiracıların son derece hor kullanmaları, işyerlerini ,mevzuata aykırı olmasına rağmen üst tablaya dayatmaları, öne- arkaya çıkmaları, bakımı zorlaştırmaları, belediyenin vurdum duymazlığı gibi önlenmesi son derece basit önlemler yüzünden, elimizden uçtu gitti.

Tarih bizi affetmeyecek. Asla affetmeyecek. Milli serveti heba ettik.

Son derece işlevsel bir köprüyü yok ettik.

Bakımı adam gibi yapılsa idi rahat 1000 sene daha ömrü vardı.

Köprünün işlevselliği görmek için ilk yapıldığı yıllardaki resmine bakmak yeterlidir.

Trafik seyrüseferi bugünkü gibi, yapılsa bile , köprünün altı, buna imkan tanıyacak şekilde inşa edilmişti.

Ama köprünün alt tarafının ,işgal edilmesi ile , son zaten başlamış oldu.

Hukuki olarak zaten sahibi muallak idi.

Önce orman işletmesi, sonra TTK, ondan sonra karayolları, en sonda belediyenin tasarrufunda oldu diye biliyorum.

Ancak köprü yıkıldı gitti de sahibini hala öğrenemedik

Bunun yanında , bu tip çelik karkas köprülerin altında , mevzuat gereği, işyeri olamazdı, ama bir şekilde olmuş

Gerçi halkımız vilayet binasının yıkılmasına bile sesini çıkarmadı.

Şimdi kız meslek lisesi, Otopark olarak kullanmak için, yıkılmak istenince halkımızın bir kesimi, KENT MİRASI HAVARİSİ oldu.

Oysa hastahanenin oraya yapılması ile, bu karar zımmen kabul edilmiş olmuştu.

Şimdi Otoparksız hastahane.

Olur mu ?

Oldu bile.

Kısaca kentin mukimleri olarak ta KENTİMİZİ hiç bir zaman düşünemedik

Kazada hayatını kaybeden 3 öğretmen Düzce’de toprağa verildi Kazada hayatını kaybeden 3 öğretmen Düzce’de toprağa verildi

Sadece KENDİMİZİ düşündük.

Durumumuz iyi değil yani