Zonguldak Limanındaki toprak birikintisinin üzerinde iki arkadaşı ile ‘Yerli Zonguldak Beach’ sahibi olduk diye kıyameti koparan Osman Zaimoğlu ile Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan’ın dansını izliyoruz.
Zonguldak’ta İmar Revizyon planlarında 2952 Zonguldaklı mağdur olurken Osman Zaimoğlu sesini çıkarmadı!
CHP Grup Başkanvekili Dr. Atınç Kayınova İmar Planlarındaki rantı açıklarken de Osman Zaimoğlu sesini çıkarmadı!
Osman Zaimoğlu, “Fevkani Köprü altı esnafının arkasında en sert şekilde şekilde duracağız” dedikten 1 hafta sonra yıkılmaya başlayan köprüde de Osman Zaimoğlu yine sustu!
Yani Osman Zaimoğlu, kendisini CHP’nin Merkez İlçe Başkan koltuğuna oturtan Selim Alan’ın aleyhine olacak hiçbir şey de yok!
Bundan sonra da olmayacaktır.
Olamayacaktır!
Varlığını borçlu olduğu adamın karşısında olmayacak kadar vefalı ve karakter sahibidir.
Bu gün, Zaimoğlu’nun CHP’de Belediye Başkan aday adaylığı başvurusu olmayan 12 ismi kamuoyunun önüne fırlatıp atmasının sebebi de tam da budur!
Kongre öncesi CHP Merkez İlçe eski Başkanı Ebru Uzun’u yemelerinin sebebi de buydu!

Hakikat!
Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yıldönümü tüm yurtta olağanüstü bir katılımla kutlandı.
Türk halkı, devşirme İngiliz piyonları, içerdeki hain ve tüm dünyaya meydan okudu…
Neredeyse Cumhuriyet’le yaşıt Kdz. Ereğlili 87 yaşındaki Elif Kocademir teyzeyi gördünüz mü?
Başındaki eşarbı, bacağındaki şalvarı, ayağındaki lastiği ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafını seven Türk halkıdır Elif teyze!
29 Ekim’de, elindeki bastonu ile Atatürk’e koşan eşarplı teyzedir Türk halkı!
Cumhuriyetle yaşıt dedenin, beyaz gömleğinin üzerine kırmızı kravatını takıp Anıtkabir’in yolunu tuttuğu ruhun adıdır Cumhuriyet!
Tokat’ın Zile ilçesine bağlı Çiftlik Köyünde, Cumhuriyet’in 100. Yılını kutlayacak çocuk bulamayan köylülerin, çocukken ezberlediği şiirlerle başında eşarbı, bacağında şalvarı ile köy okulunda Cumhuriyet coşkusunu yaşayan halkın adıdır Atatürk!
Şırnak’ta, Cizre’de Türk bayrakları ve Atatürk posterleri ile sokağa dökülen koca anaların, 100. Yıl coşkusunu Anıtkabir’in girişinde beklerken tüm topluluğa And’ımızı okutan 4 yaşındaki bir çocuktur Türkiye!
Siyaset; istediği kadar ‘Kur’an’la kapımızı çalsın…
Siyaset; istediği kadar ‘Atatürkçü’lüğün arkasına saklanarak kapımıza dayansın!
Siyaset; dilediği kadar ‘Milliyetçilik’le kapımızı çalsın!
Bu topraklarda Kur’an’ı, Hz. Muhammed’i, Atatürk’ü, Türk’ü ve Cumhuriyet’i bitiremezsiniz!
Göklerden gelen bir karar vardır…
Allah, Türkiye’ye saltanatı değil, Cumhuriyet’i layık gördü…
Cumhuriyet’i ilan etme kahramanlığını ve cesaretini Atatürk ve silah arkadaşlarına verdi…
Ana’doluyu bize emanet etti…
Anlasanız da, anlamasanız da hakikat budur…
Emanet, Oğuz oğullarınadır…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Hakikat’ şiiri ile bitirelim 
“Asyanın ortasında Oğuz oğulları
Avrupanın Alplerinde Oğuz torunları
Doğudan çıkan biz, batıda yine biz
Nerede olsa, ne olsa kendimizi biliriz.
Hep insanlar kendilerini bilseler,
Bilinir o zaman ki hep biziz.
Türk sadece bir milletin adı değil,
Türk bütün adamların birliğidir.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
Ey yığın yığın insan gafletleri
Yırtılmış gözlerdeki gafletten perde,
Dünya o zaman görecek hakikat nerede?
Hakikat nerede?”