Yağmura hazırlıksız yakalandılar Yağmura hazırlıksız yakalandılar


Filyos , Zonguldak’ın en eski yerleşim yeri olmasına rağmen Türklerin yerleşiminden sonra önemini yitirmiş, 1935 yılında demiryolunun gelmesi ile artık demiryolu kasabası haline gelmiştir.
İlk defa demiryolunun Filyos’tan başlayarak örülmesi, burada iskelenin kurulmasına neden olmuş. Bu da sahilin devletin eli altında olmasına neden olmuş. Yani iş sahası...
Daha sonra Ateş Tuğla Fabrikası kurulunca da , bu sefer sahilin büyük kısmı başka iş sahasına dönüşmüş.
Dolayısı ile Filyos’a dışarıdan insanlar da yerleşmiştir.
Uzun yıllar burada bulunan tarihi kale görmezden gelinmiş. 1990’lı yıllara kadar Zonguldak’ta kömürün çıkarılmasındaki oranın düşmesinden sonra turizm akıllara gelmiş ve Hisarönü adı tekrar Filyos’a dönüştürülmüştü. 2000 yıllarına gelindiğinde , kalenin duvarlarının örülmesinden sonra nihayet kazı çalışmaları başlatılmıştı.

Fakat Filyos nüfusu bir türlü artmadığından dolayı İstasyon kasabası görünümüne devam etti. Yakın zamanda hızlı konutlaşmaya gitse de şehirde yeterince otel yok.
Her 50 metrede kahvehaneler bulunuyor ve yaz aylarında bu kahvehanelerde oturanlar kaldırımda oyun masaları kuruyor.
Turizm denildiğinde kahvehaneler akla gelmez herhalde. Tam tersine turizm şehrinde yapılacak faaliyetler, işletmeler o kadar çeşitlidir ki ; insanların kahvehanelerde oturacak fırsatı kalmamalı.
Açıkçası , sadece 30 km uzaklıktaki Amasra’ya binlerce turist akın ederken, Filyos’a sadece günü birlik denize girmek için gelen vatandaşların olması , Filyos Belediyesi’nin ve Filyos halkının turizm bilincinin henüz kazanamadığını gösteriyor.
Turizm başlı başına bir sektör. Otelinde, pansiyonunda, otel çalışanı Bellboydan, housekeepera kadar eğitim isteyen bir sektör.
Belediye çalışanları ne kadar turizm konusunda bilgi sahibi ?
Belediye yönetimi böyle bir şehri planlamada ne kadar bilinçli ?
Kültür müdürlüğü var mı. Halk eğitimi yapılıyor mu ? Vs.
Bu yaz gittiğimde gördüm. O kadar berbat bir sahil yolu düzenlemesi yapılmış ki ; geniş alan olmasına rağmen iki kişinin yan yana yürümesi imkansız.
Tam liyakatsizlik işi.
Şehir denize doğru değil, resmen İstasyona dönük.
Aslında Filyos’un yeni yeni yapılaşmaya başlaması , şehir planlaması için bir avantaj. Lakin İstasyon kasabasından kurtulamayan şehir için turizm bilinci yeterince oluşmamış.
Filyos’ta ilk önce belde halkının bakışı değişmeli , bir turizm kentinde yaşadıklarının farkında olmalılar. Kendileri bundan zevk almalı ki ; sonra turist zaten gelir.
Eğer Filyos bunu kendi potansiyeli ile yapamıyorsa ,destek almalı, hatta bu konuda uzmanlar, danışmanlar getirilmelidir.
Her şey doğru yapılırsa , Filyos, 10 sene içinde binlerce turisti karşılar, şehirde işsizlik kalmaz.

Fotoğrafta turistler başka bir yerde aslında.. Keşke turistleri Photoshop ile getirebilsek ama öyle olmuyor o işler.

Editör: Haber Merkezi