Rum radyoları günlerce Türkçe “Bekledim de gelemedin’ şarkısını çalıyor.
Rumlar Türklerle alay ediyorlardı.
O sabah daha gün ağarırken Lefkoşa semalarında Türk paraşütçüleri gören Denktaş, arkadaşlarına sarılıyor ve “Yağmur gibi indiler, en mutlu günüm” diyordu.
Türk askeri Kıbrıs topraklarına inerken radyolarda “Bu kadar yürekten çağırma beni, bir gece ansızın gelebilirim” şarkısı çalıyordu.
20 Temmuz’da Ayşe’nin tatile çıkışının 49. Yılını kutladık.
Bu gün 17 Ağustos 2023…
Kendi iktidar kavgalarından kenti ve halkı unutan CHP, nihayet Zonguldak’ı hatırladı!
Çok şükür bu günleri de gördük ya…
Kendi bölgesinde delege seçilemeyenlerin İlçe kongresinde rol kapma oyunlarına da geleceğiz…


Ayağının tozuyla…
Zonguldak Valiliği görevine başlayalı tam bir gün oldu.
İlk akşam Şehit ailesini ziyaret etti.
Bu gün de Şehit Mustafa Sezer’in Kur’an tilavetine katıldı, oradan İstanbul’da şehit düşen Emniyet Müdürü Vefa Karakurdu’nun ailesini ziyaret eti.
Sonra sel afetinden zarar gören Armutlucuma bölgesini, daha sonra şu bitmeyen Ereği-Devrek karayolu çalışmalarını inceledi.
Hayırlı olsun ziyaretine gelmeyin!
Zaman kaybettirmeyin…
Çiçek göndermeyin.
Boşuna masraf etmeyin.
Oturdukları masaya yapışıp kalan, akşama kadar geyik yapanlar…
Gazipaşa’da, liman arkasında mesai dolduran bürokratlar size de kolay gelsin…
Çok yattınız, çok dedikodu yaptınız…
Şimdi çalışma vakti…
Rugan papuçlar gardıroba!


Besle kargayı oysun gözünü!
AK Parti iktidarın nimetlerini tepe tepe kullanan hükümet yanlısı Sendikalar, memura verilecek yeni zam oranına beğenmemiş…
Yarın 81 ilde eş zamanlı eylem kararı aldılar!
Türk halkı, esnafı, çiftçisi arka arkaya gelen zamlarla inim inim inlerken bile ülkesinin ve devletinin yanında saf tutuyor.
Ama iktidarı arkasına alarak istediği kurumu, istediği kadrolarla yöneten, şehirlerin yönetimini ele alan, bürokratlara posta koyan Sendika adı altındaki cemaatler iktidara sopa gösteriyor!
Bayat ekmek kuyruğuna giren halk, sizi de unutmayacak!


Gerçek hırsızlar çoğunlukla yüksek rütbeli olanlardır 
Amerika'nın New York şehrinde bir soygun sırasında hırsız banka içindeki çalışanlara bağırdı: Kıpırdamayın! para devletin, hayatınız da sizindir.
Yani herkes sessizce uzansın..
"Buna anlık akılla ikna denir "
Hırsızlar çalmayı bitirince üniversite mezunu olan en genç hırsız, ilkokul mezunu en yaşlı olan hırsıza dedi ki: Patron kaç para aldık sayalım. Liderleri olan yaşlı hırsız bozuldu ve ona dedi ki: 
Aptal mısın? Bu çok para ve saymamız uzun sürer, bu gece ne kadar para çaldığımızı haberlerden
öğreneceğiz!
"Bunun adı tecrübe" 
Hırsızlar bankadan çıktıktan sonra banka müdürü, şube müdürüne:
Polisi çabuk ara!
Şube müdürü ona dedi ki: Bekle 10 milyon dolar alıp kendimize saklayalım daha önce zimmetimize geçirdiğimiz 70 milyon doları da ekleyelim.
"Buna akışına yüzmek ve durumu lehine çevirmek denir" 
Banka müdürü dedi ki: yani her ay soygun olsa çok iyi olur...
"Ve buna çok ileri gitmek denir"
Ertesi gün haber ajansları bankadan 100 milyon dolar çalındığını bildirdi!
Hırsızlar parayı tekrar tekrar saydılar. Her seferinde miktar 20 milyon dolardı.  
Hırsızlar çok sinirlendi. 20 milyon dolar için hayatlarını riske attılar.
Banka müdürü suya sabuna dokunmadan 80 milyon dolar aldı.
Maskeli hırsız ile kravatlı hırsız arasındaki farklı bilgiydi.
"Bunun da adı bilgi altına eşittir"
Banka müdürü milyoner olduğu için gülümsüyordu. Borsadaki tüm kayıplarını bu soygunla telafi etmişti."
"Bunun adı da risk almaktır''
Gerçek hırsızlar çoğunlukla yüksek rütbeli olanlardır.
Ama "hırsız" olarak tanınanlar hep ev ve cüzdan hırsızları olacaktır