Hani köprü altı esnafına oy isterken “Biz yıkmak için değil yapmak için geliyoruz. Yıkacaklar diye dedikodu yapılıyor inanmayın” denilen günler daha dün gibi değil mi?

Merkez çarşısında ticaret yapan esnaf tam 2 yıldır eziyet çekiyor kendilerine verilen sözün tutulmaması üzerine uğraşıp duruyorlar. Sorunlarının çözümü için Ankara ya paslanıp birilerinin kesimhanesinde kopartırılmaya mecbur ediliyorlar. Yarın ne olacak hala belli değil.

Ankara köprü başındaki Pazar yerinde söz verilip çıkarılan esnaf da bekleyip duruyor.

Şimdide köprü altı esnafına söz veriliyor. Şöyle olacak böyle olacak diye peki kimse neden inanmıyor güvenmiyor. Çok açık değil mi? 5 yıldır yaşanan örnekler ortadayken artık kim güvenir kim inanır boş laflara.

Ben yıkmıyorum Bakanlık yıkıyor sözü için Ebru Uzun’un açıklamasındaki ‘Köprüyü ben yıkmıyorum Bakan'lık yıkıyor mavalını kimse yemez bu şehirde’ sözüne katılmayan olabilir mi?

Güvensizliğin tavan yaptığı Bakan ziyareti tarihte yerini aldı. Düşünebiliyor musunuz Bakan ile görüşmek isteyen esnaf Belediye Başkanının görüşmede olmasını istemiyor. Çünkü ona güvenmiyor konuştukları ile söyledikleri ile Bakanı yanıltacağını aldatacağını düşünüyor.

Ve son yapılan açıklama hani borcunuzu ödeyin protokol imzalayın elmas parka yerleşin elektrikler açılacak şeklindeki gece açıklaması. Ne diyor alelacele yazıldığı bozuk Türkçesinden belli açıklamada ‘Fevkani Köprüaltı esnafımızın hak kaybına ve ticari faaliyetlerinin aksamaması adına 02.10.2023 Pazartesi gününden itibaren Belediyemize müracaat etmeleri gerekmektedir’

Yani son bir tehdit daha dediğimi yapmazsanız hak kaybı olur buradan geçici dükkanda alamazsınız Lavar alanından yeni dükkanda diyor. Üslup hiç değişmiyor.

Hedef ne peki bu inatta?

 ille de yıkacağım inadının sebebi ne? 4 yıl bir şey yapmamışsın üzerine iki sıra araç park ettirmişsin şimdi tehlikeli yapı riski göze alamayız diye komik açıklamalar yapıyorsun. Buna kimsenin inanmadığını sende biliyorsun.

Hurdayı da MKE değil özel şartname ile yapılan ihale ile bir firmaya veriyorsunuz. Bu hurda ihalesi hemen sonrası yapılan İstanbul ziyareti de dillerde.

Esas düşünce Ak parti cenahında özellikle Başkanın yakın adamlarının konuşmalarında kulaktan kulağa yayılıyor. Neymiş efendim Köprü yıkımı yapılınca seçmen bunu ancak iktidar partisi yapabilir yoksa heryer rezil vaziyette kalır diye düşünerek Belediye Başkanına mecburen oy vermek zorunda kalacak böylece seçim tekrar kazanılacakmış.

Bu kurnazlık size hangi canlıyı hatırlatıyor.

 Ak partililerin şehrin önü açılsın diye savundukları öngörüden yoksun şehri sıkıntılara boğacak bu hareket ileriki yıllarda kent merkezindeki her trafik sıkışıklığında yada sel basmasında hele ki Allah göstermesin sel baskını ile can kaybında bu köprüyü yıkan kişi anılacak.

Tarih unutmayacak.